İçindekiler
Uzun soluklu doğa yürüyüşleri yapmak, ruhu yenilemenin ve huzurla dolmanın en güzel yollarından. Açıkçası yemyeşil ormanların, görkemli dağların ve nefes kesen vadilerin arasından geçmek kadar iyi hissettirebilecek çok az şey var.
Doğrusu bu konuda da oldukça şanslıyız. Yaşadığımız ülkede; tarihi kalıntıların doğa ile birleştiği rotalar, büyülü manzaralar sunan yerler mevcut. Büyük şehir yaşamından, kalabalıktan ya da trafikten canın sıkılıyorsa bu rotaları deneyimleyebilir ve kendini başka bir dünyada bulabilirsin.
Ayrıca belirtmekte yarar var; bu tür doğa yürüyüşü rotalarında kamp yapmak da mümkün. Bu yazımızda Türkiye’nin en iyi trekking rotalarını inceleyeceğiz ve sana önerilerde bulunacağız. Tabii önce trekking kavramını biraz daha açalım.
Trekking Nedir: Uzun ve Zorlayıcı Yürüyüşler
Listemize geçmeden önce trekking ile ilgili bazı kafa karışıklıklarını giderelim. Artık Türkçeye de geçmiş olan trekking, bir doğa sporudur ve doğa sporlarının da en hafif kollarından biri konumundadır. Ancak bu kavram zaman zaman “hiking” ile karıştırılıyor. Hiking ile trekking farkı temel olarak şu: Trekking; uzun ve zorlayıcı yürüyüşler anlamına geliyor. Hiking ise günübirlik doğa gezilerini ifade ediyor.
O yüzden trekking yaparken ve engellerle dolu bir arazi parçasını herhangi bir ulaşım aracı kullanmadan geçerken yanında bazı malzemeler bulundurman iyi olabilir. Onlardan bazıları da şu şekilde:
- Yürüyüş ayakkabısı
- Baton ya da baston
- Sırt çantası
- Yağmurluk ya da su geçirmez giysiler
- Matara
- Fener ya da lamba
- Çakı ve ip
- İlk yardım malzemeleri
Eğer gittiğin yerde kamp yapmayı düşünüyorsan bu malzemelere ek olarak kamp ekipmanlarını da yanında taşımalısın. O yüzden yanında götüreceğin malzemeler ile ilgili bilgi almak için bagaj kuralları sayfamızı ziyaret edebilir ve uçak biletine göre limitleri öğrenebilirsin.
Bu hatırlatmayı da yaptığımıza göre senin için seçtiğimiz trekking rotalarına geçebiliriz. Haydi şimdi, Türkiye’de trekking yapılacak en iyi rotalardan bazılarına göz atalım.
1. Likya Yolu: Dünya Çapında Bir Rota
Likya Yolu, Türkiye’nin sahip olduğu göz kamaştırıcı güzelliklerin başında geliyor. Batıda Muğla’nın Köyceğiz ilçesi, kuzeyde Burdur’un Gölhisar ilçesi ve doğuda Antalya arasında kalan bölge, ismini de eski zamanlarda burada yaşamış olan Likya uygarlığından alıyor.
Likya Yolu üzerinde birçok şehir kuran Likyalılar, Patara başkent olmak üzere özerk bir yönetim şeklini benimsemişler. Zaten mavi ile yeşilin kucaklaştığı Likya Yolu’nun toplam uzunluğu da 555 km kadar.
Sadece ülkemizin değil, dünyanın da en uzun trekking rotalarından biri olarak dikkat çeken Likya Yolu, aynı zamanda antik dönemlerdeki göç yollarından da biri. Ayrıca bu yol; Ölüdeniz, Kabak Koyu, Patara, Kalkan, Kaş, Demre, Finike, Adrasan, Çıralı gibi turizm beldelerini de birbirine bağlıyor.
Dolayısıyla Likya Yolu’nu yürürken hem dilediğin gibi ormanların içinden geçerek dağ tırmanışları yapabilirsin hem de istediğin yere kamp kurabilirsin. Tanıklık edeceğin nefes kesen doğa manzaraları da cabası.
Bölgeye ulaşmanın en kolay yolu ise öncelikle Dalaman’a uçmak ve oradan aktarma yapmaktan geçiyor.
Dalaman Uçak Bileti Ara
2. Kaz Dağları: Yeşilin Her Tonu Burada
Türkiye’de trekking deyip de Kaz Dağlarını es geçmek olmaz. Yemyeşil doğası ve zengin bitki örtüsü ile tüm dünyanın önde gelen doğal güzelliklerinden biri olan Kaz Dağları, Biga yarımadasında yer alıyor.
Türkiye’nin oksijen oranı en yüksek bölgelerinden biri olan Kaz Dağları; sadece doğa yürüyüşleri için değil, aynı zamanda kamp alanları ile de muazzam bir kaçamak noktası. 21.300 hektarlık bir alana yayılan bölgede, yeşil ile mavi kucaklaşıyor.
Edremit Körfezi’nin kuzeyinde bulunan Kaz Dağları, tarihi ve kültürel açıdan da öneme sahip. Antik çağlarda ve mitolojide “İda Dağı” olarak anılan bu yer, Homeros’un İlyada’sında bile geçiyor.
Bilinen tarihi MÖ 2000 dolaylarında başlayan Kaz Dağlarında, binlerce yıl boyunca farklı uygarlıklar bulunmuş. Dolayısıyla bu coğrafyada doğa yürüyüşleri ve kamp yaparken derin kültürel izlere tanıklık etmek de mümkün.
Türkiye’nin doğa harikalarından biri olan bu benzersiz coğrafyada yeşilin her tonunu görebilir ve ruhunu dinlendirebilirsin. Kaz Dağlarına ulaşmanın en kolay yolu ise Edremit’e uçup buradan aktarma yapmaktan geçiyor.
Balıkesir-Edremit Uçak Bileti Ara
3. Ihlara Vadisi: Gizemli Bir Güzellik
Ihlara Vadisi, Anadolu’nun ortasında yer alan cennetten bir köşe. Ortasından Melendiz Çayı’nın geçtiği Ihlara Vadisi, Kapadokya denilince de akıllara ilk gelen yerlerden.
Ürgüp, Göreme ve Avanos üçgeni dışında kalan Ihlara Vadisi’nin oluşumu binlerce yıl önce Hasan Dağı’nın püskürttüğü lavların volkanik bir katman oluşturmasıyla başlamış. Zaman içerisinde rüzgarlar, seller ve Melendiz Çayı, bu volkanik katmanı aşındırıp derin şekilde oymuş.
Yaklaşık 14 km uzunluğunda, ortalama 150 metre derinliğinde ve 200 metre genişliğinde bir alanı kapsayan vadi, dünya üzerindeki kanyonlar arasında da önemli bir yere sahip. Antik dönemlerden itibaren içerisinde insanların yaşadığı bölgenin ana yaşam kaynağı da Melendiz Çayı.
Bölgeyi derin şekilde yaran Melendiz Çayı, göz alan güzellikler yaratmış. Vadinin etrafında da bahçelerden oluşan yoğun bir yeşillik mevcut. Ayrıca bölge sadece doğal güzellikleri ile değil, tarihi ve kültürel kalıntıları açısından da hayli kıymetli bir yer.
Dolayısıyla buraya trekking için geldiğinde tarihin izini de sürebilirsin. Hem Ihlara Vadisi, kamp yapmaya da hayli uygun bir yer. E daha ne olsun! Bölgeye ulaşmanın en kolay yolu da Kayseri’ye uçup oradan aktarma yapmak.
Kayseri Uçak Bileti Ara
4. Kaçkar Yaylaları: Zirveye Doğru
Kaçkar, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde bulunan ve 2400 metre yükseklikteki özel bir bölge. Altıparmak Dağlarının eteklerinden başlayan bölge, göz alan doğası ve nefes kesen manzaraları ile görülmesi gereken bir durak.
Aşağı Kaçkar ve Yukarı Kaçkar olmak üzere ikiye ayrılan bölge, doğa ile baş başa kalmak ve uzun yürüyüşler yapmak için çok uygun. Özellikle oksijeni bol bir ortamda kendini dinlemek ve herkesten izole olmak istiyorsan burayı tercih edebilirsin.
Ayrıca belirtmekte yarar var; yaylalara ulaşım patikalar üzerinden sağlanıyor ve bu patikalar da bölgeye farklı bir ruh katıyor. Açıkçası bölgeye çıkarken Karadeniz’e özgü doğadan ve sisli atmosferlerden etkilenmemek mümkün değil. İstersen bölgede kamp yapabileceğini de hatırlatalım.
Kaçkar Yaylalarına ulaşmanın en kolay yolu ise öncelikle Trabzon’a uçup buradan bölgeye aktarma yapmaktan geçiyor.
Trabzon Uçak Bileti Ara
Bu öneri ile beraber yazımızın sonuna geliyoruz, ancak okumaya devam etmek istiyorsan Ege’de Kafa Dinlemeye Uygun Duraklar: Herkesten Uzaktaki Yerler yazımıza geçebilirsin.
