İçindekiler
Bu yazı görmediğim yerlere ayırmaya karar verdiğimde aklıma ilk gelen Kaş, ikinci gelen ise Datça olmuştu. Öve öve bitirilemeyen, gidenin her sene gitmeye devam ettiği Datça ile yolumuz birkaç kez kesişse de bir türlü tanışamamıştık. Bu yaz o yazdı işte. Lafı fazla uzatmıyorum, hadi birlikte gezelim!
Pegasus’tan uçak biletinizi ayarlayıp sabah uçağıyla Dalaman’a iniş yaptığınızda, otelinizin yerine ve tatil programınıza göre araç kiralamanızı ya da Dalaman-Datça transferlerini tercih etmenizi önerebilirim. Öncelikle söylemeliyim ki Dalaman’dan geçilen diğer tatil durakları gibi Datça’nın da mevsimi sonbahar. Eylül-ekim aylarında ya da beklemek istemiyorsanız haziran ayında yüksek sezondan daha iyi bir Datça ile karşılaşabilirsiniz. Bunu ben değil, orada yaşayanlar söylüyor.
Dalaman Uçak Bileti Ara
Datça Konaklama Önerisi: Özenli Duraklar
Otelimiz Gocakapı’ydı. Pinterest’ten fırlamış gibi güzeller güzeli, 5 odalı, muhteşem avlulu bir butik otel burası. İstanbul’un karmaşasından sonra ona kavuşmak, tatile iyi bir başlangıç oldu. Butik otel, oda+kahvaltı sistemiyle çalışıyor. Sadece 2 çalışanı var ve her şeye fazla fazla yetiyorlar.
Sabahları bize kahvaltı hazırlanırken bahçedeki kediler besleniyor, yan evlerden gelen badem kırma çalışmaları ortamı daha da samimi kılıyor. Kahvaltı çok çeşitli mi? Hayır, ama sade tabaklar, ürünlerin kalitesi, başarılı servisler ve bittikçe doldurulan çeşitler, onların da israf sevmediğini düşündürdüğü için bizi daha da mutlu etti. Gocakapı’nın özeni, mimarisi, düzeni Datça diyince aklıma gelen en güzel detaylardan olacak.
Yol ve tatil rotası konusu da burada devreye girdi. Datça’nın bulunmayı en sevdiğimiz yeri olan Eski Datça ile otelimiz 35-40 dk mesafedeydi, ama diğer yandan da otelimiz tüm büklere 10-15 dk mesafedeydi. Bu da güzel haber. Yani kahvaltıdan sonra tam bunaltan öğle güneşinde pırıl pırıl deniz ile aramızda sadece 15 dakika vardı. Tatilinizi Datça’nın hangi kısmında geçirmeyi planlıyorsanız konaklama seçeneklerinizi de ona göre seçmenizi önerebilirim.
Datça’nın bu sene turist akınına uğramasının nedenlerinden birinin Çeşme, Bodrum, hatta Kaş gibi tatil diyince ilk akla gelen yerlerdeki fiyatların uçması olduğunu düşünüyorum. Çünkü gittiğimiz mekanlarda gelen hesaplar, yaşadığımız şehirden bile uygundu. Bu bir tatilci için şok edici gerçekten.
Datça’da Deniz ve Yeme-İçme Konusu: Güzel Plajlar ve Lezzetli Pizzalar
Deniz için biraz büklere, biraz da Kargı Koyu’na gittik. İlk gün gittiğimiz Palamutbükü’ndeki Mavi Beyaz Beach, tüm içecekleriyle ağlatırken pizzası ile unutulmayacaklar arasında yer aldı. Pizzayı yapan şefin Konyalı olduğunu, ancak yurt dışında yaşadığını ve orada eğitim almış bir pizza şefi olduğunu öğrendik. Eğer bu sene giderseniz mutlaka pizzasını deneyin. Tabii Mavi Beyaz’ın şefleri her sene değiştiği için seneye bu önerim geçerli olmayabilir.
Palamutbükü’nün en çok önerilen plajı Beyaz İnci’ydi. Biz sadece pazar günümüzü Palamutbükü’ne ayırdığımız için yer bulamadık, ama sizin aklınızda bulunsun.
Sonraki gün gittiğimiz Kızılbük’te yan yana iki ayrı işletme, bir de otel ve otele ait plaj var. Otel dışındaki iki plajın da birbirinden hizmet olarak farkı yok. Gabaklar’ın girişi ücretsiz, diğerinde 200 TL harcama limiti var (Ağustos 2022). Yemekleri lezzetli, hizmetleri iyi, fiyatları da birbirine yakındı. Yanlarındaki Duman’s Beach ise bir otele aitti ve bence en güzel plajdı. Sadece otel müşterilerinin kullanımına sundukları minik bir kanoları bile var. Eğer 1-2 gece oralarda kalmak isterseniz bence keyifli vakit geçirebilirsiniz. Kızılbük’ün yanındaki diğer büklerde Kızılbük kadar büyük bir alan olmadığı için onları tercih etmedik.
Gelelim çok önerilen Kargı Koyu’na… Kargı Koyu’nda meşhur Bizim Ev Datça ve birkaç işletme, yanlarında da halk plajı var. Plaj kısmı -Bizim Ev de dahil- kısacık. Uçsuz bucaksız kumsallarda olmayı hayal ederken o kısacık plaj bize çok da çekici gelmedi. Bizim Ev, plaj kısmına dışarıdan da misafir kabul ediyor. Giriş kişi başı 250 TL ve rezervasyon zorunlu (Ağustos 2022). Çimenlik alanını ve büyük bahçesini kullanmak isterseniz yer bulmakta zorlanabilirsiniz.
Kargı Beach’te ise 2 gün geçirdik. Plajı yok, işletme ve hizmet açısından çok iyiler. İskeleden denize girmeyi çok sevdiğimiz için de genellikle iskeledeydik. Harcama limiti kişi başı 200 TL (Ağustos 2022).
Plajların genelinde bir özensizlik ve estetik sorunu var. Bu kadar güzel bir yerin, eşsiz doğanın ve tertemiz denizin bu şekilde değerlendirilmesi bizi biraz üzdü. Ya da belki de biz o özenli salaşlığa, bohem dekorasyona, Instagram-friendly mekanlara çok alışınca özensizliğe tahammülsüz olduk, ne dersiniz?
Datça’da Akşam Yemeği: Artolive ve Agapi’de Lezzet Şöleni
Akşam yemeklerimizi Eski Datça’da yedik. Favorilerimizden biri Artolive oldu. Ayaküstü bir şeyler atıştıralım derken saatlerce kalkamadık. Badem soslu ızgara köftesini, tavuklu bademli salatasını, ama en çok da Ege sıcak ot tabağını sevdik. Fiyatları çok uygun, şaşılacak derecede uygun hem de. Rezervasyona gerek olacağını sanmıyorum, sakin bir restoran.
Sonraki akşamımızı Agapi Kafe’de geçirdik. Burada rezervasyonsuz yer bulamayabilirsiniz. Birer içecek ve ortaya atıştırmalıklar söyleyip bu güzel bahçenin tadını çıkardık. Tatilde olduğunuzu hissettiren güzellikte bir mekan. Servis yine çok iyiydi.
Sıra meşhur Mayan’da. Gün batımıyla başlayan keyfiniz geceye kadar sürecek, çünkü Mayan övüldüğü kadar varmış, bayıldık! Siz de Datça tatilinizin en az bir gecesini buraya ayırın! Marinada teknelerin ardından güneşin batışını izlerken esen rüzgarla serinleyip nefis içecekleri ve meşhur tacolarıyla keyif yapabilirsiniz.
Eski Datça’da Keyifli Bir Mola: Tasarım Takı Meraklılarına Özel
Eski Datça’ya bir takı molası için geri dönüyoruz hemen. Instagram’da da çok tanınan Buket Köksalar’ın dükkanına uğramadan geçen bir tatili hayal edemezdim. Buket’in tamamı kendi tasarımı olan takılarına Instagram üzerinden de ekim ayı itibarıyla ulaşabilirsiniz. Ama oralardaysanız bu planı sakın atlamayın.
Güzel Bir Gün Batımı Rüyası: Knidos Antik Kenti
Son günümüzü güzel Knidos’a ayırdık. Ve son gün batımımızı… Burada bir gün batımı yaşanmadan dönülmez diyenleri çok iyi anladım. Akdeniz ile Ege’nin birleştiği bu büyülü yer biz gittiğimizde çok rüzgarlıydı, ama antik şehri gezmenin keyfi bir başkaydı. Müze Kart ile ücretsiz olarak gezebilir ya da kapıda bilet alabilirsiniz. Bu arada gün batımı öncesi ya da sonrası için antik limanda bir restoran var. Oldukça şık ve temiz.
Bu öneri ile Datça gezi rehberi son buluyor. Ancak okumaya devam etmek istiyorsanız French Oje ile Kaş Gezi Rehberi’ne geçebilirsiniz.