İçindekiler
- Kırgızistan Gezi Rehberi: Kırgızistan’a nasıl gidilir? Vize gerekli mi?
- Bişkek nasıl bir şehir? Havalimanından şehir merkezine nasıl gidilir? Nerede kalınır?
- Kırgızistan Gezi Rehberi: Bişkek’te mutlaka görülmesi gereken yerler nereler?
- Peki Kırgızistan’da Bişkek dışında nereler görülmeli, ne yapılmalı?
- Kırgızistan Gezi Rehberi: Göçebe çadırlarını biraz daha anlatabilir misin?
- Kırgızlarla Türkçe konuşarak anlaşabilir miyiz? Kırgızların Türklere bakışı nasıl?
Kırgızistan gezisi yapmayı düşünüyorsanız, size gereken ilham bu yazıda!
Geçtiğimiz Mayıs ayında gittiğimiz Kırgızistan, bozulmamış doğası, geleneksel göçebe kültürü ve misafirperver insanlarıyla bizi oldukça etkilemişti. Kırgızistan doğal güzellikler açısından çok güzel ama benzer güzellikler mesela İsviçre’de de var. Burayı özel kılan ise bu doğal güzelliklerle birlikte Kırgız kültürünü de deneyimleyebilmek. Gelin yaklaşın 6,5 milyon nüfuslu bu küçük ama insanın içini ısıtan güzel ülkeyi hep birlikte tanıyalım.
Kırgızistan Gezi Rehberi: Kırgızistan’a nasıl gidilir? Vize gerekli mi?
İstanbul’dan Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e Pegasus Havayolları’nın direkt seferleri ile gidebilirsiniz. Uçuş 5 saat sürüyor. Kırgızistan, Orta Asya’da vizesiz giriş yapabildiğimiz ülkelerden birisi. Pasaport kontrolü oldukça rahat. Yanınızda sadece dönüş uçuşunuzun ve otel rezervasyonunuzun çıktısını bulundurmanız yeterli.
Bişkek nasıl bir şehir? Havalimanından şehir merkezine nasıl gidilir? Nerede kalınır?
Nüfusu 1 milyon olan Bişkek, bol ağaçlı geniş bulvarları, çok sayıdaki kafe, restoran ve barları ile tam bir Avrupa şehri. Özellikle de akşamları oldukça hareketli.
Havalimanından Bişkek şehir merkezine taksi ile 10 USD’ye gidiliyor ama Uber’in bir versiyonu olan Yandex Taxi ile yolculuğunuz çok daha ucuza gelebilir. Ayrıca birçok otel, havalimanından ücretsiz transfer hizmeti sunuyor. Biz oldukça merkezi konumda yer alan Centrum Hotel’de kaldık. Kahvaltı ve havalimanı transferi dahil gecelik kişi başı yalnızca 25 USD ödedik.
Kırgızistan Gezi Rehberi: Bişkek’te mutlaka görülmesi gereken yerler nereler?
Bişkek’in rengarenk geleneksel pazarı olan Oş Pazarı, şehrin en büyük meydanı olan ve birçok kutlamaya ev sahipliği yapan Ala-too Meydanı ile bu meydanda yer alan Kırgız Ulusal Filarmoni Binası, tam ortasından II. Dünya Savaşı sırasında yapılmış bir anıt bulunan Zafer Meydanı ve Kırgız tarihine dair her şeyi bulabileceğiniz Tarih Müzesi, Bişkek’te ziyaret etmeniz gereken yerlerin başında geliyor.
Hemen keyifli mekan önerilerimi de vereyim: Tam keyif yapmalık bir bahçesi olan Sushi Room, kahve ve tatlı molası için birçok kafe ve restoranın bulunduğu Moskovskaya Caddesi’ndeki Vanilla ve şehrin en popüler ve şık mekanlarından olan Social Coffee. Bir de belirtmem lazım ki Kırgızistan et konusunda Arjantin’le yarışabilecek bir ülke. Torro Grill Bar ise lezzetli etlerin tadına bakmak için en iyi yer.
Peki Kırgızistan’da Bişkek dışında nereler görülmeli, ne yapılmalı?
– Kazakistan ve Çin sınırına yakın mesafede bulunan ve dünyanın en büyük dağ göllerinden biri olarak bilinen Issık Göl’e mutlaka uğrayın, hatta mümkünse serin sularında yüzün.
– Issık Göl kıyılarının meşhur kaplıcası Çon Öröklü’de, yani Büyük Erikli’de şifalı sulara girin.
– Issık Göl yakınlarındaki Karakol kasabasında aile yanında konaklayın ve ev yapımı saunada keyif yapın.
– Karakol Milli Parkı’nda yer alan ve bizim Çamlıhemşin’in bozulmamış hali olan Karakol Vadisi’nde yürüyüş yapın. Doğanın güzelliği karşısında bakakalacaksınız. Yaylalarda koşturan yabani atları hayranlıkla izleyeceksiniz.
– İsmini yan yana sıralı yedi turuncu kayalıktan alan Jeti Öküz’e (Yedi Boğa) mutlaka gidin ama sadece doğal güzelliklere bakmakla yetinmeyip köydeki yerel halkla sohbet edin.
– Kartal yetiştiricilerine uğrayın ve kartallarla fotoğraf çektirin. Kartala Kırgızcada “bürküt” deniyor. Bürkütçülük, Kırgızistan’da hâlâ devam eden bir ata mesleği. Özünde avcılık olan kartallara, tavşan ve tilki gibi hayvanları avlatıyorlar ve avlanan hayvanların eti ve derisiyle geçimlerini sağlıyorlar.
– Benzersiz yer şekillerinden oluşan Peri Masalı Kanyonu’nda fotoğraf çekin.
– Dağlarda nefis doğa manzaraları eşliğinde ata binin.
– En sona bıraktım ama kesinlikle ve kesinlikle dağların arasındaki bir yaylada, gerçek bir göçebe ailenin çadırında en az 1-2 gece konaklayın. Unutulmaz bir deneyim.
Kırgızistan Gezi Rehberi: Göçebe çadırlarını biraz daha anlatabilir misin?
Kırgızlar, göçebe kültürünü hala yaşatan bir toplum. Dolayısıyla biz de bu kültürü yakından gözlemlemek istedik. Dağlar arasındaki bir yaylada, gerçek bir göçebe ailenin çadırında kaldık. Sofralarına ve yaşantılarına konuk olduk. Anlaşabildiğimiz kadarıyla sohbetler ettik. Zaten Kırgızistan’ın en güzel yanlarından biri de dilleri Türkçeye yakın olduğu için tercüman olmadan iletişim kurabilmemiz.
Biz bir gece göçebe aile yanında kaldık ama bu çok tercih edilen bir seçenek değil. Ayarlamak da oldukça zor. Daha çok turistik amaçlı kurulmuş olan çadırlarda kalınıyor. Biz her ikisinde de kaldık. Turistik amaçlı olanlar tabii daha konforlu. Odalarda soba var. Ana çadırda ise priz. Aile yanında kalınan çadırlarda ise her ikisi de yok. İkisi de çok keyifli olsa da göçebe bir ailenin yaşantısına tanıklık etmek paha biçilemez. Bu arada çadırların bulunduğu yaylalar akşamları oldukça soğuk oluyor. Tuvaletler çadırların dışında bulunuyor. Banyoyu ise birkaç gün unutmanız gerekiyor. 🙂 İnterneti de. Teknolojiden uzak kalmak beraberinde doğayı daha çok hissetmeyi ve keyifli sohbetleri getiriyor.
Kırgızlarla Türkçe konuşarak anlaşabilir miyiz? Kırgızların Türklere bakışı nasıl?
Evet, Türkçe konuşarak anlaşmak mümkün. Sayılar, kulak, göz, kaşık, gel gibi birçok temel kelime hemen hemen aynı. Onun dışında mesela “yürümek” yerine “basmak” diyorlar. Ya da “yumurta” yerine “jumurtka”. İlk başta hızlı konuştuklarında anlaması zor olsa da zamanla kulak alışıyor ve insan az çok ne demek istediklerini tahmin edebiliyor. Yoksa benzerlik %30 falan.
Kırgızlar’ın hemen hemen hepsi Türk dizilerini izledikleri için Türkiye’yi çok iyi tanıyorlar. Bir de dizilerden dolayı Türkçe konuşabilenlerin sayısı da çok fazla. Türkçe konuşamasalar bile bizim onları anlamamıza kıyasla onlar bizi daha kolay anlayabiliyor.