Prag, Çek Cumhuriyeti’nin başkenti ancak bir başkentten beklenmeyecek bir mistik havaya sahip. Büyük yazar Kafka’ya ev sahipliği yapmış olan şehir, aynı zamanda pek çok aksiyon içerikli romanda da kendisine yer bulmuş bir efsane. Bu yaz Prag’ın dar sokaklarında kaybolarak kendi aksiyon filminizi çekmek isterseniz, Prag uçak biletinizi şimdiden almanızı öneririz.
Büyülü Kent
Sokaklarında yürürken kendinizi bir romanın içerisinde gibi hissedeceğiniz Prag, birbirinden zarif köprüleri, altın şapkalı kuleleri, kilise kubbeleri ve katedralleri ile ziyaretçilerini büyülüyor.
Şehrin ortasından geçmekte olan Vitava Nehri ise Çek Cumhuriyeti’nin en önemli turizm kaynaklarından biri. Prag’da başlayan 430 kilometre uzunluğundaki nehir, Elbe nehrine karışmakta. Her yıl düzenlenen tekne turlarından birinde yerinizi mutlaka ayırtın.
Prag Kalesi
Dünyanın en eski antik kalesi olan Prag Kalesi, Prag’da görülmesi gereken yerler arasında birinci sırada yer almaktadır. Kalenin bulunduğu alan bile başlı başına bir şehirdeymişsiniz gibi hissettirecek. Etrafı pek çok kilise ve tarihi yapıyla çevrili kale, ilk uğramanız gereken yerler arasında.
Prag Kalesi’ne giderken ise rengarenk evlerin bulunduğu bir mahalleden geçeceksiniz. Bu mahallenin özelliğini söyleyelim: Tarihe meydan okuyarak kendini korumuş olması. Eskiden evlerin üzerinde yer alan semboller ile adres tarifi yapılıyormuş ve bu semboller, o evde oturan kişinin mesleğine göre belirleniyormuş. Keman, aslan, anahtar gibi semboller gördüğünüzde bilin ki, eski kuşakların yaşam hikayelerini okuyorsunuz.
Prag Kalesi’nin içinde pek çok devlet adamının odalarını göreceksiniz. Kalenin içinde yer alan gotik Saint Vitus Katedrali ise size masal şehrinde olduğunuzu hatırlatmak için özel olarak inşa edilmiş gibidir. Tabii ki gitmişken her gün öğlen saat 12:00’da yapılan asker değişim törenini izlemeyi, Kutsal Haç Şapeli ve Golden Lane, yani altın yolu gezmeyi de ihmal etmeyin. Prag’a için alınmış bir ekonomik uçak bileti, size onlarca deneyim sağlayacak. Bunu asla unutmayın.
Mistik Prag ve Kafka
Prag’a varır varmaz mistik bir kentte olduğunuzu hemen hissedeceksiniz. Havadaki ağırlık ve değişiklik kendinizi bir roman atmosferindeymişsiniz gibi hissetmenizi sağlar. Çünkü ünlü yazar Kafka’nın kokusu bu şehre sinmiş ve Prag’la bir bütün olmuştur. Siz de Prag’a gitmişken Kafka’nın ayak izlerini takip ederseniz, şehrin ruhuna nüfuz etmiş sayılırsınız.
Kafka’nın romanlarını Almanca yazmış olmasına aldanmayın, aslında kendisi bir Prag sakiniydi. Bu yüzden şehrin her tarafında yazarın fotoğraflarının basılı olduğu tişörtler, posterler ve hediyelik eşyalar bulmak oldukça mümkün.
Kafka’nın doğduğu ev ise St Nicholas Kilisesi’nin bulunduğu sokakta yer alıyor ve her yaz bu sokakta küçük bir Kafka Kafe açılmaya devam ediyor. Ayrıca kız kardeşi ile yaşadığı Altın Yol’daki 22 numaralı evi de ziyaret edebilirsiniz. Kafka Müzesi’nde ise ünlü yazarın fotoğraflarını, günlüklerini ve el yazılarını görmek mümkün.