Bir Bilet, İki Şehir: Amsterdam – Brüksel Gezisi 

Arkadaşlarının Instagram’daki Amsterdam gezi fotoğraflarına denk geldiğinde ya da internette herhangi bir yerde bir Amsterdam fotoğrafıyla karşılaştığında “Neden insanlar hep aynı köprünün, aynı çiçeklerin önünde fotoğraf çektiriyor?” diye mi düşünüyorsun? Yalnız değilsin. Eğer gidip görmediysen, şehrin her bir köşesinin aynı mükemmel manzaraya sahip olduğunu kendi kendine akıl edemeyebilirsin. Aslında o fotoğrafların birçoğu başka başka köprülerde başka başka çiçeklerin önünde çekiliyor. Bu şehir koca bir tatil köyü gibi! Hele bir de mevsim yazsa, işte o zaman elindeki telefonla kartpostala basılacak  güzellikte fotoğraf çekmen işten bile değil!

Amsterdam Nerede, Amsterdam’a Nasıl Gidilir?

Amsterdam Hollanda’nın başkenti. Amsterdam uçak biletimizi Sabiha Gökçen Havalimanı kalkışlı alıyoruz ve Amsterdam’da Schiphol Havalimanı’na iniyoruz. Uçuşumuz yaklaşık olarak 3 saat 45 dakika sürüyor. Amsterdam saati, İstanbul saatinden 2 saat geride (yaz saati uygulaması ile 1 saate düşer.) Amsterdam uçak bileti fiyatlarını ise hemen buradan inceleyebilirsin. 

Amsterdam Uçak Bileti Ara

 Bir şehre yılın hangi zamanı gidileceği kişilerin mevsimlerle kurduğu bağa göre değişir ama bize göre Amsterdam’ın tadını çıkarmak için gidilecek en güzel zaman şüphesiz yaz ayları. Sıcaklıklar ortalama 25 derece civarında seyrederken ne üşüdüğün ne terlediğin bir havada o rengarenk, capcanlı sokakların tadını çıkarmak, Vondelpark’ta çimlere uzanıp açık hava etkinliklerine katılmak, paha biçilmez bir deneyim. 

Eğer yazın gidemiyorsan sonraki tercihin sonbahar ayları olabilir. Hala yeryüzünün çok fazla soğumadığı zamanlarda, belki biraz yağmura maruz kalarak (bu arada yazın da yağmura yakalanma ihtimalin yüksek) yine şehrin tadını çıkarabilirsin. Kışın sıcaklıklar 0 dereceye düşüyor. Karlı bir Amsterdam turu yapmak istersen diyecek bir şey yok. İlkbahar ayları ise karlı değilse bile ziyadesiyle soğuk ve yağışlı geçiyor. Hazırlıklı olmakta fayda var. 

Hollanda Vizesi Nasıl Alınır?

Hollanda bir Schengen ülkesi olduğu için, buraya yapacağın seyahatlerinden bir Schengen vizesine ihtiyacın olacak. 

Halihazırda bir Schengen vizen yoksa vize başvurunu VFS Global üzerinden yapman gerekecek. Bu adresten hem vize randevunu alabilirsin, hem başvuru formunu indirip doldurabilirsin hem de başvuru için gerekli belgeler hakkında bilgi alabilirsin. Son zamanlarda yoğun talep dolayısıyla randevular çok ileri tarihlere verilebiliyor. O yüzden randevu talebini ne kadar erken alırsan senin için o kadar iyi. Kesin olmamakla birlikte ortalama 15 iş günü içerisinde başvurun sonuçlanmış olacak. Ayrıca yurt dışına çıkmadan önce ülkelerin vize şartlarını web sitemizden mutlaka incelemen gerektiğini de hatırlatalım.

Amsterdam’da Hangi Para Birimi Kullanılıyor?

Hollanda’nın para birimi Euro. Gitmeden önce harcamayı öngördüğün kadar nakiti Euro’ya çevirerek yola çıkmanı tavsiye ederiz. Bununla birlikte Amsterdam’da birçok restoranın ve mağazanın nakit kabul etmediğini de eklememiz gerek. “Sorry, only credit card” cümlesini sıkça duymaya hazır ol. Kredi kartını yurt dışı kullanımına açmayı unutma. 

Amsterdam’da Nasıl Tasarruflu Seyahat Edilir?

Kur farkı bizi ne kadar zorlasa da her koşulda ekonomik bir gezinin mümkün olduğunu bilecek kadar tecrübeliyiz. O yüzden hemen önerilerimize başlayalım:

Öncelikle havalimanına indikten sonra otelini büyük bir ihtimalle şehir merkezinde ayarladığın için bir tren yolculuğuna ihtiyaç duyacaksın. Havalimanında takip ettiğin oklarla vardığın tren istasyonunda sarı renklerde otomatik bilet makineleri göreceksin. Amsterdam’da tren, metro, tramvay ya da otobüsle bir yerlere gitmek o kadar kolay ki taksi ya da diğer transfer hizmetlerine ihtiyaç duymayacaksın. Bu sana bir hayli tasarruf etme fırsatı sunacak. 

Toplu Taşıma Biletleri 

Tren biletini alırken ekranda Amsterdam Central Station’ı seçip biletini ikinci sınıf ve gidiş dönüş alırsan (biletini dönüş gününe kadar saklamayı sakın unutma) bu da sana fazladan birkaç Euro tasarruf ettirecek. Amsterdam’da ulaşım araçlarına hem binerken hem inerken bilet basıldığını, aldığın bileti yolculuğun bitene kadar saklaman gerektiğini de ayrıca not olarak düşelim. 

Amsterdam toplu taşıma sisteminde biletler ulaşım türüne göre ikiye ayrılıyor. Biri sarı makinelerden alınan tren biletleri diğer ise mavi makinelerden alınan ve hem otobüs hem tramvay hem de metroda geçen biletler. Bu biletleri günlük, 2 günlük ya da 3 günlük olarak alabilirsin. Amsterdam dümdüz bir şehir, bu yüzden bütün şehri yürüyerek dolaşsan bile yorulmazsın. Ama yolculuğunun son günlerinde artık yürümekten bitap düştüğünde belki biraz tramvay yolculuğu sana enerji tasarrufu yaptırabilir. Özellikle merkezden Vondelpark’a giderken mutlaka bir toplu taşımaya ihtiyaç duyacaksın. İşte o zaman mutlaka tüm gün geçerli olan bileti tercih et ki aktarma yapman gerektiğinde yeniden bilet alman gerekmesin. 

Hostel Konaklamaları 

Gelelim Amsterdam otelleri konusuna: Amsterdam bir hostel cenneti! Otelde uzun vakitler geçirmeyeceğini, sadece duş almak ve uyumak için otele uğrayacağını biliyoruz. Bu durumda temiz, merkezi ve ekonomik bir hostel işini görecektir. Hostellerdeki kilitli dolaplara eşyanı gönül rahatlığıyla bırakıp keşfe çıkabilirsin. Eğer kaldığın hostel sana kahvaltı için günlük 10 Euro’nun altında bir fiyat veriyorsa bunu tercih edebilirsin. Dışarda edeceğin kahvaltıdan daha hesaplı olacaktır büyük ihtimalle. 

Müzelerin Ücretsiz Günleri ya da Amsterdam City Card 

Müze fiyatları seni gezmek istediğin müzeler konusunda seçici davranmak zorunda bırakabilir. Mutlaka gezmek istediğin müzelerin listesini yaptıktan sonra tek tek web sitelerini ziyaret ederek bu müzelerin ücretsiz ziyaret günleri olup olmadığını kontrol et. Planını buna göre yap. Eğer gerçekten birden çok müze gezme konusunda çok kararlıysan sana bir Amsterdam City Card edinmeni tavsiye edeceğiz. Buradaki farklı gün seçeneklerinden kendi planına uygun olanı alıp gönül rahatlığıyla plan yapabilirsin. Bu kartın ayrıca farklı noktalarda indirim fırsatı sunduğunu da ekleyelim. 

Amsterdam’da Gezilecek Yerler Nereler?

Eğer Amsterdam’ı yazın ziyaret edersen büyük ihtimalle kapalı alanlara girmek içinden gelmeyecek bile. Bütün şehri yürüye yürüye gezmekten, her gördüğün manzaranın fotoğrafını çekmekten kendi alıkoyamayacaksın. Birbirine yaslanarak ayakta kalmaya çalışıyormuş görünümü veren ama içinde hayatın devam ettiği ve şehrin simgesi haline gelen yamuk binalar, kanal turu yapan tekneler, çiçeklerle bezenmiş köprüler, bütün şehrin hakimi olan bisiklet trafiği, gel gel diye bağıran lokal mağazalar zamanının çoğunu alacak. 

Amsterdam’da Ücretsiz Gezilecek Yerler

Amsterdam’da ücretsiz bir şekilde gezebileceğin semtler, müzeler ve etkinlikleri de şöyle sıralayalım:

Joordan 

Burası Amsterdam’ın en tatlı en ilgi çekici bölgelerinden biri. Birçok lokal mağazanın bulunduğu semtte alışveriş yapabilir, birbirinden tatlı kafelerinde kahve molası verebilir, sonsuza kadar saklayacağın en güzel Amsterdam hatırası fotoğraflarını burada çekebilirsin. Özellikle bu bölgedeki vintage mağazaları gitmeden not almayı unutma. Alışveriş kısmında bunlara ayrıca değineceğiz. 

Dam Meydanı 

Şehrin en geniş meydanlarından biri. Bu meydan birçok özelliğiyle turistlerin uğrak noktası. Meydanda Hollanda ulusal birliğini temsil eden anıt, Amsterdam Kraliyet Sarayı ve Madam Tussaud Müzesi yer alıyor. Ayrıca meydanda günün yoğun saatlerinde sokak müzisyenlerine rastlamak da mümkün. 

Çiçek Pazarı (Bloemenmarkt) 

Singel bölgesinde kanal kenarına kurulu çiçek pazarı, şehrin en kalabalık bölgelerinden biri. Onlarca farklı bitki ve bitki tohumunu bulabileceğiniz bu pazar, aynı zamanda sevdiklerine getireceğin hem yükte hem pahada hafif hediyelerin başında geliyor. 

Rijksmuseum Bahçesi 

Müzenin kendisi ücretli olabilir ama bahçesini gezmek hem ücretsiz hem de çok şahane. Bahçede sergilenen sanat eserlerini ücretsiz olarak görebilirsin. 

Pazarlar

Amsterdam’da sokak pazarları çok meşhur. Buralarda ikinci el kıyafet ve eşyanın yanı sıra sıfır ürünler de bulmak mümkün. Özellikle Albert Cuyp Market’ı gezmeden dönme deriz. 

The Nemo Science Müzesi Terasından Panoramik Manzara

Müzeye girmek ücretli olsa da terasına çıkıp tüm Amterdam’a panoramik bir açıdan bakmak ücretsiz. Neden bundan faydalanmayalım ki?

Red Light District 

Eğer şovlara ya da müzeye girmeyeceksen Red Light District’te gezmek de ücretsiz. Özellikle akşam saatlerinde bir hayli kalabalık olan bölge şehrin en popüler cazibe noktalarından biri. 

Vondelpark

Ufacık şehrin içerisinde kocaman alan kaplayan Vondelpark’a girmek ücretsiz. Bu kadar büyük, bu kadar güzel, bu kadar temiz, düzenli ve huzur verici bir parkın varlığı bile bu şehri sevmeye tek başına yeter. Parkta herhangi bir göl kenarında çimlere uzanmak, yanına atıştıracak bir şeyler alıp arkadaşlarınla sohbet etmek, sadece müzik dinleyerek etrafı izlemek ya da sakin bir köşe bulup kitap okumak ya da parkın içindeki etkinlik alanlarında neler olup bittiğine bir göz atmak parkta yapabileceğin sadece birkaç şey. Parkın tamamını gezmek bütün bir gününü alabilir. Alışkın olmayanlar için Amsterdam sokaklarında bisiklet sürmek biraz zorlayıcı olabilir ama Vondelpark içinde bisiklet kiralayarak gezmek gerçekten iyi fikir. 

Amsterdam’da Gezilecek Ücretli Yerler 

Amsterdam’da gezerken kesenin ağzını açman gereken semtler, müzeler ve etkinlikleri de şöyle sıralayalım:

Rijksmuseum 

Amsterdam’da gezilecek müzelerin başında Rijksmusem gelir. Burası Hollanda’nın ulusal müzesi statüsündedir. Sanat, tarih ve zanaat alanında birçok eserin görülebileceği bu devasa müzeye biletini mutlaka online almanı öneririz. Uzun kuyruklar beklemekten kurtulmuş olursun. Ayrıca Amsterdam’da birçok müzeye anlık bilet bulmak sorun olabiliyor. Önceden boş günleri görüp ona göre rezervasyon yaptırmak en doğrusu. 

 Van Gogh Müzesi

Rijksmuseum’un hemen karşısındaki bu müze, adından da anlayacağın üzere Hollandalı ressam Van Gogh’un eserlerinin sergilendiği müze. Rijksmuseum gibi burası da ulusal müze olma özelliği taşıyor. 

Anna Frank Evi 

İşte gitmeden 1-2 hafta önce mutlaka online rezervasyon yaptırmanız gereken bir müze daha… İkinci Dünya Savaşı sırasında Anne Frank’in Nazilerden saklandığı ve günlüklerini yazdığı bu evi ziyaret etmek Amsterdam’da mutlaka yapman gereken şeylerin başında geliyor. 

Heineken Experience 

Ünlü Hollanda markasının eski fabrikasında bir gezi ve tadım tecrübesi için burayı ziyaret edebilirsin. 

Rembrandt Evi Müzesi 

Hollandalı ünlü ressam Rembrandt’ın müzeye dönüştürülen evini görebilirsin. Sanatçının sanatıyla ilgili detayların yanı sıra günlük yaşam rutininden izlere rastlamak da mümkün. 

Madam Tussauds Müzesi 

Dünyanın en ünlü balmumu heykel müzesinin Amsterdam’daki şubesine uğramak ilgini çekebilir.

Moco Museum 

Modern sanat eserlerinin sergilendiği bu bağımsız müze, uzun bir tarihi yolculuktan sonra sana iyi gelebilir. Ayrıca burada Bansky’nin ikonik eserlerini görmek de mümkün.

Amsterdam’da Nerede Yemek Yenir? 

Amsterdam’da dünya mutfaklarının en güzel örneklerine rastlamak mümkün. Öncelikle kahvaltı için önerilerle başlayalım.

New Dutch

Kanal kenarında, rengarenk çiçekler arasında, açık havada, ikonik Amsterdam manzaraları eşliğinde güzel bir kahvaltı için New Dutch’ı mutlaka öneririz. Kahvaltı için sipariş vereceğin bir tabak ortalama 10-15 Euro aralığında olacaktır. 

Ted’s Bakery

Her gün, günün her saatinde brunch imkanı sunan Ted’s Bakery’nin çok başarılı bir menüsü var. Kruvasan çeşitleri, omletler, avokado tostlar vs…

Stach

Birden çok şubesi bulunan Stach’e Amsterdam’ın her yerinde rastlayacaksın. Eğer ayak üstü atıştırma şeklinde bir kahvaltı istiyorsan Stach’ten alacağın bir çörek ve kahveyle yoluna devam edebilirsin. 

Öğle ve akşam yemekleri için Amsterdam’da hangi restoranlara gidebilirsin onlara bakalım:

De Hallen

Hem yemek yiyip hem alışveriş yapabileceğin kapalı bir meydan özelliği taşıyan De Hallen’ın yemek yenen bölümüne FoodHallen deniyor. Burada farklı restoranların standlarından istediğini alıp ortak alanda oturup yemeğini yiyebilirsin. Özellikle The Butcher isimli meşhur hamburgercinin hamburger ve patates kızartmalarını tavsiye ederiz. 

Mannekenpis Amsterdam 

Burası her Amsterdam fotoğrafında karşına çıkan o meşhur, soslu, külahta patates kızartmasının merkezi. Önünde uzun kuyruklar oluşan Mannekenpis’in porsiyonları çok büyük. En küçük boyu bile iki kişiye yetecek kadar büyük desek yeridir. Sipariş verirken buna dikkat etmeni tavsiye ederiz. Soslar arasında tercih yapmak zor olsa da mutlaka Special Curry Sauce’u seçeneklerin arasına ekle deriz. 

Surinam Restoranları

Amsterdam’da Surinam restoranları çok meşhur. Bir daha nerede Surinam yemekleri yiyeceğim diyerek bu şansı değerlendirmek istersen Lalla Rookh, De Hapjeshoek’i tavsiye edebiliriz. 

Gelelim iyi kahvenin Amsterdam’daki adreslerine… Kahve konusunda seçiciysen yanına da eşlikçi tatlılar çörekler fena olmaz diyorsan aşağıdaki adresler seni üzmeyecektir diye düşünüyoruz:

• Scandinavian Embassy
• Bocca Coffe
•  Toki

Amsterdam’da Nerede Alışveriş Yapılır?

Gittiğin yerlerde oraya ait, özel, başka yerde bulamayacağın ya da hikayesi olan parçalar arayanlardansanız Amsterdam sizi bu konuda oldukça mutlu edecek bir şehir diyebiliriz. Amsterdam’da çok fazla vintage dükkan var. Eğer Amsterdam’da ikinci el mağazaları gezmek istersen karşına çok fazla seçenek çıkacak. 

Amsterdam’da alışveriş için mutlaka ziyaret etmek gereken vintage dükkanları şöyle sıralayabiliriz:

• Episode
• Rumors Vintage
• Bij Ons Vintage

Sneaker cennetine düşmek istersen Türkiye’de satılmayan bazı ünlü markaları da bünyesinde bulunduran Sidestep mağazalarına mutlaka uğra. 

Lokal mağazalar için Joordan semtinin ara sokaklarına dal. 

Amsterdam’da çocuk giyim mağazası olarak ülkenin lokal markalarından biri olan Hollanda’nın minimalist tarzını sonuna kadar yansıtan Gray Label mağazasına da mutlaka uğramanı öneririz. Kendi çocuğun yoksa bile tanıdığın herhangi birinin çocuğuna buradan hediye almak isteyeceksin ve kendine hakim olamayacaksın. 

Amsterdam’dan Brüksel’e Nasıl Gidilir?

Amsterdam’a kaç günlüğüne gitmiş olursan ol, bir gününü hatta gününün birkaç saatini Brüksel’e ayırman bu yolculuğu senin için zenginleştiren bir deneyim olacak. Amsterdam’dan Brüksel’e trenle yaklaşık 2.45 dakika süren bir yolculukla varmak mümkün. Eğer sen de şehirler arası, hatta ülkeler arası trenle yolculuk yapmayı seviyorsan bu fırsatı sakın kaçırma. 

Gidiş-dönüş biletini internetten satın alabilirsin. QR kodla Amsterdam Central Station’dan Brüksel trenine binip Brussel Central Station’da inerek doğrudan şehrin merkezinden hayata karışabilirsin. Aldığın tren biletini her ne kadar saat seçerek almış olsan da gün içerisinde daha erken ya da daha geç bir trene binmende herhangi bir sorun yok. Brüksel-Amsterdam trenine bindiğinde biletini istasyonda okutmayacaksın. Trende kondüktör elektronik biletle gezerek biletini okuyacak. Bunu da not olarak eklemiş olalım. 

Brüksel’de Bir Günde Neler Yapılır?

Trenden indikten sonra ilk ziyaret edeceğin yer şehrin ana meydanı olan Grand Place’e yürüyüp şehri buradan keşfetmeye başlayabilirsin. Hemen Grand Place’te bir ucundan girebileceğin lüks alışveriş mağazalarının olduğu tarihi Les Galeries Royales Saint Huber’e girebilirsin. Bu arada bütün şehrin buram buram waffle ve çikolata koktuğunu fark edeceksin.

Brüksel’e hoş geldin!

Brüksel’de Ne Yenir, Nerede Yenir?

Yemek için lokallerin tercih ettiği bir semti önereceğiz sana: Ixelles… Hayatında yiyeceğin en iyi pizzalardan birini Brüksel’de yiyeceğinin garantisini kim verebilirdi sana? Biz veriyoruz. Volta Supper Club tüm tevazusuyla sana muhteşem bir pizza deneyimi sunacak. 

Tatlı için istersen elini sallasan denk geleceğin waffle’cılardan birinde Belçika waffle’ı yiyebilirsin elbette. Ancak bizim sana daha özel bir önerimiz var: MoMade Cupcakes. Buranın cupcake’lerinin lezzetine inanamayacaksın. Özellikle Red Velvet Cupcake ve yanına bol köpüklü bir cappuccino bütün yorgunluğunu silip götürecek cinsten.  

Brüksel’de Alışveriş İçin Nereye Gidilir?

De la Toison Caddesi Brüksel’deki alışverişin merkezi diyebiliriz. Caddenin bir tarafı tamamen lüks markalara ayrılmışken diğer taraf daha ulaşılabilir mağazalarla dolu. Bu caddede kısa bir tur hoşuna gidebilir. 

Brüksel’de Nereleri Görmeli? 

Bir sanat merkezi olan Bozar’a uğrayıp içerde hangi sergilerin olduğuna mutlaka göz at. Görmek isteyeceğin bir sergiyle karşılaşma ihtimalin çok yüksek. 

Brüksel küçük olmasına rağmen devasa parklarla dolu bir şehir. Amsterdam’dan farklı olarak Brüksel’de elektrikli scooter kiralamak mümkün. Şehrin merkez noktalarından bir scooter kiralayarak seçtiğin bir parka kısa bir yolculukla varabilirsin. 

Şehrin turistik noktalarından biri olan Manneken Pis heykelini de görmeden gitmemek lazım diye düşünüyoruz. Bir sokak arasında, ufacık bir heykel olmasına rağmen önünde fotoğraf çektirmek için sıralanan kuyruk seni şaşırtacak. 

Amsterdam’a Gitmişken Ziyaret Edilebilecek Yakın Şehirler Nereler?

Şimdi gelelim bu yazının en faydalı noktasına. Ortalama 20-30 dakikalık tren yolculuklarıyla gidilebilecek Amsterdam’a komşu iki şirin mi şirin şehirden bahsetmeden konuyu kapatamazdık. Bu şehirlerden biri Utrecht diğeri ise Haarlem. Önce Utrecht ile başlayalım. 

Utrecht’e Nasıl Gidilir, Neler Yapılır?

Amsterdam’dan Utrecht’e gitmek için Central Station’daki mavi makinelerden bir gidiş dönüş bileti almak ve sonra ekranlardan takip ederek trenin hangi numaradan kalkacağını bulman yeterli. Trenden indiğinde şehrin içine hızlıca karışmak için istasyonun tam karşısında yer alan alışveriş merkezinin içinden geçip arka kapısından çıkabilirsin. Yani AVM’nin etrafını dolaşmana gerek yok. Zaten giriş çıkışlarda güvenlik, kontrol vs gibi süreçler olmadığı için zaman kaybı da yaşamamış olursun. 

Utrecht de aynı Amsterdam gibi kanallar üzerine kurulu tarihi bir şehir. Amsterdam’dan farklı olarak burada kanalların aşağı kısımlarında da kafeler ve restoranlar mevcut. Eskiden buradaki mekanlar üst katlardaki mağazaların kayıklarla gelen mallarını teslim aldığı depolar olarak kullanılırmış. Şu an ise oturup afiyetle yemek yiyebileceğin cazibe noktaları. 

Utrecht oldukça renkli ve hareketli bir şehir. Orta Çağ’dan kalma binalarla çevrili meydanlarda, sokak müzisyenlerinin en güncel şarkılardan oluşan canlı performanslarını dinlemek müthiş bir tezat.

Utrecht gezilecek yerler konusunda zengin ama her yer birbirine çok yakın. Tüm şehri yürüyerek gezebilirsin. St. Martin Kilisesi ve Pandhof Bahçesi, Dom Meydanı ve Kulesi, Molenpark Utrecht’te mutlaka görmen gereken yerler. 

Haarlem’e Nasıl Gidilir, Neler Yapılır?

Haarlem’e gitmek de Utrecht’e gitmek kadar kolay. Yine Central Station’daki sarı makinelerden Haarlem gidiş dönüş bileti alman ve trenin kalkacağı numarayı bulman yeterli. Yolculuğun ortalama 20 dk sürecek. 

Seni yine elbette kanallar üzerine kurulu bir şehir karşılayacak. Burası Utrecht’ten daha sakin bir şehir. Trenden inip şehrin içine karıştığında yol seni Grote Markt (Büyük Pazar) meydanına götürecek. Sonra şehrin ara sokaklarına dalıp estetik mimarinin, müthiş kafelerin ve lokal mağazaların tadını çıkarmak sana kalmış. Haarlem’de gezilecek yerler yürüdüğün her sokak, önünden geçtiğin ve üzerinde tarihi eser olduğunu gösteren işaretlerle her yapı ve gördüğün tüm manzaraları içeriyor.

Bu öneri ile yazımızın sonuna geliyoruz, ancak okumaya devam etmek istiyorsan Bir Bilet, İki Şehir: Kopenhag – Malmö Gezisi yazımıza geçebilirsin.