İçindekiler
Bir Bosna Hersek gezisine çıktığınızda, Saraybosna’dan, Mostar kentine geçiş yapmanızı sağlayacak muhteşem bir yapı, Mostar Köprüsü. Ülkenin belki de manevi yanı en kuvvetli eseri. Tarihi değerinin yanında, yıllar boyunca kentin Boşnak ve Hırvat kesimini birbirine bağlaması gibi anlamlı bir görevi de üstleniyor. Bu görev, savaş zamanlarında ona fazlaca zararlar da vermiş. Yaşlı, yorgun fakat hala çok güçlü olan bir Osmanlı köprüsü Mostar, balkanlarda yaşadığı maceraları kulağınıza fısıldamak için ziyaretinizi bekliyor. Ucuz Saraybosna uçak biletinizi alıp, vizesiz ziyaret edebileceğiniz şehrin hikayelerini dinlemeye hazırlanın.
Şehrin Yetkili Bir Ağabeyi
Neretva Nehri üzerinde bulunan Mostar Köprüsü, şehrin yetkili ağabeyini andıran görkemli bir Osmanlı. Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı himayesine geçen şehrin tarihi köprüsünü, Mimar Sinan’ın öğrencisi olarak bilinen Mimar Hayreddin, 1566 yılında inşa etmiş. 24 metre yüksekliğinde, 30 metre uzunluğunda bu köprünün yapımı tam 9 yıl sürmüş ki zamanın teknolojilerinin tümü bu köprüde kullanılmış. Bu ‘vikipedik’ bilgilerin dışında, odaklanılması gereken asıl nokta, tarihin ona yüklediği değer ve balkanlarda tek başına kalmış bir Osmanlı’nın yaşadığı zorluklar.
Mostar’ın Mutlu Yılları
Aslında Mostar Köprüsü mutsuz bir köprü sayılmaz. Tüm şehir onun çevresinde ve onun mimarisine uyumlu bir şekilde kurulmuş. Uzaktan bakıldığında, yetenekli bir ressamın elinden çıkmış tablo gibi duruyor. Yapılan ışıklandırma sistemi ile suya yansıyan sureti, gözlerimize keyifli bir manzara sunuyor. Mostar, yüzyıllar boyunca şehrin Boşnak ve Hırvat kesimini birbirine bağlayan bir barış geçidi olmuş. Gençlerin bu köprü üzerinden atlayarak eğlenmelerini ve bunu bir etkinliğe dönüştürmelerini sağlamış. Hatta tarih boyunca bu gençler, cesaretlerini bu şekilde sınamışlar. Ayrıca, şehrin en bilinen yapısı olması sebebiyle buluşmaların ana mekanı olmuş. Fazlaca neşeli ana şahit olan köprü, 1992 yılında çıkan iç savaştan nasibini almış.
Dostluğun Yerle Bir Olması
Savaş sırasında, Hırvat tankları köprüye zararlar vermeye başlamış. Kentin barış simgesi, çok geçmeden bu saldırılara dayanamamış ve tamamen yıkılarak sulara gömülmüş. Bu olay, bir tarihi yapının yerle bir olmasının dışında, ülkede bulunan kardeşlik duygularıyla örülmüş çok uluslu yapının da yıkılmasına sebep olmuş. Köprü yıkıldıktan sonra İngiliz kuvvetleri Mostar Köprüsü’nün yerine sevimsiz demir bir köprü inşa etmiş.
Bizim Osmanlı Küllerinden Yeniden Doğdu
Ve savaş bitmiş. Bosna Hersek yaralarını sarmaya başlamış. 1997 yılında yıkılan dostluk köprüsünün inşasına UNESCO, Dünya Bankası ve Türk inşaat şirketleri desteğiyle yeniden başlanmış. Köprünün orijinal haline dönebilmesi için, nehrin içindeki köprü parçaları çıkarılmış. Çok fazla zarar gören parçalar yapıda kullanılamadığından, artık kapalı olan taş ocağı tekrardan bu iş için açılmış, ocaktan çıkarılan taşlar köprünün yapımında kullanılmış.
Mimar Sinan’ın öğrencisi artık yoktu fakat onun izinden gidecek tarihi hassasiyeti olan yetenekli insanlar vardı. Bizim barış simgesi Osmanlı, yeniden hayata döndü. Dünya basınının genişçe yer verdiği bu olay sonrasında, Mostar Köprüsü 2005 yılında Dünya Miras Listesi’ne eklenmeyi başardı. Bosna Hersek’e yolunuz düşerse veya uçak bileti almaya karar verirseniz, bir tarihe ve yüzyılın en kanlı savaşına şahit olan, hikâyesi üzerine büyük tartışmalar yaşanan Mostar Köprüsü’nü görmeyi ihmal etmeyin.