İçindekiler
Bir filmin kanadına takılıp, o filmin şehrine sürüklendiğiniz oldu mu hiç? Her karesi zihninize kazınan, duyguları kalbinizi yerinden oynatan filmler vardır. Göz açıp kapayıncaya kadar biten ve Roma’yı bir güzel gezdiren, Paris’in tılsımını evinize getiren, Berlin sokaklarının tozunu attıran… İşte izler izlemez, ucuz uçak bileti bakarak yola çıkma arzunu körükleyecek o unutulmaz filmler ve şehirleri. Merak etmene gerek yok. Spoiler vermeyeceğiz.
‘Berlin Üzerindeki Gökyüzü’ne Göz Kırpmak
Berlin duvarının yıkılışı öncesi Berlin’ini konu alan ‘’Berlin Üzerindeki Gökyüzü’’, Damiel ve Cassiel adında iki meleğin gözünden Berlin sokaklarından geçen bireylerin ruh hallerini ve kaygılarını şiirsel bir dille anlatır. Film; Berlin sokaklarını, heykellerini, şehir kütüphanesini gezdirirken; bir yandan da kentli insanın parçalanmış hallerini, sıkıntılarını, yaşam kaygılarını anlatır.
Müziklerle çok iyi desteklenen film, kentli insanın çıkmazını yansıtarak hüzünlendirse de bir meleğin bir kadına aşık olup dünyada yaşamak istemesi ile umut kazanan romantik kurgusunu çok seveceksin. Berlin’in romantizmini sana yaşatacak bu filmi, Berlin uçak biletini aldıktan sonra mutlaka izlemelisin.
Paris’in Renklerinden ‘Mavi’
Paris sokaklarında geçen ve Krzysztof Kieślowski’nin efsane üçlemesinde yer alan ‘Mavi’, bir kazada kocasını ve kızını kaybeden Julie’nin dramatik direnişini anlatan unutulmaz bir film. Geçtiğimiz yüzyıla damgasını vuran Kieślowski, dünya sinemasını ve ülkemizdeki filmseverleri oldukça etkiledi. Öyle ki filmleri, düşünsel dünyası ve filmlere bakış açısıyla ilgili birçok kitap ve belgesel yapıldı. Mavi filmindeyse usta oyuncu Juliet Binoche’in güzelliği, mavi renginin mükemmel bir şekilde kullanımı, Paris’in şehrinin şiirselliği ile birleşince ortaya çok etkileyici bir yapıt çıkıyor. Mavinin ve Paris’in derinliği kalbinize işliyor.
Paris’i gezerken bir başka gözle, hayata tutunmaya çalışan bir kadının gözünden bakmak isterseniz bu filmi kaçırmayın. Paris uçak bileti seçenekleri içinse Pegasus’u ziyaret edebilirsin.
‘Gün Doğmadan’ Viyana’da Buluşalım
‘Gün Doğmadan’, Fransız yüksek lisans öğrencisi Celine ile Amerikalı Jesse’in Budapeşte – Viyana treninde bir çiftin kavgası ile tesadüfen tanışan ve güneş doğana dek Viyana sokaklarında bir gece geçirdikleri aşk hikayesini anlatır. Bu gecenin birlikte geçirdikleri ilk ve son gece olduğunun farkında olan gençler, hayatlarını derinden etkileyecek; romantik ve aşk dolu ama en hüzünlü gecelerini yaşarlar.
Sıradan bir Avrupa yolculuğunun etkileyici bir aşk hikayesine dönüştüğü film, Viyana’nın aşk dolu ruhunu tam anlamıyla yansıtır. Film, sakin akışı ve etkili diyaloglarıyla Viyana uçak bileti almana ve aşkı aramana neden olacak.
‘Bisiklet Hırsızları’nın Peşinde Roma’yı Dolaşmak
Vittorio De Sica’nın yönettiği film 2.Dünya Savaşı’ndan yeni çıkmış olan Roma’da geçiyor. Büyük bir sefalet ve yoksulluğun içinde hayatta kalma mücadelesi içinde olan Romalıların hayatına tanık oluyoruz. Bu mücadelenin içinde ailesine bakabilmek için zar zor girdiği işinin ilk gününde bisikletini çaldıran Antonio Ricci’nin oğluyla birlikte Roma sokaklarında girdiği arayış, umutla ve utançla dolu bir süreci izliyor. Herhalde film için “sinema tarihinin klasiklerindendir” demek yanlış olmaz. 1948 yılında yabancı film kategorisinden Oscar ödülünü de almayı başaran yapıt, enfes bir savaş portresi olmayı ve Roma’nın her şeye rağmen ne kadar güzel bir şehir olduğunu göstermeyi başarıyor. Roma uçak biletini aldıktan sonra yapman gereken tek şey internetten yardım alarak kendine bir harita oluşturup filmin geçtiği tüm mekanları dolaşmaktır.
Bologna’da ‘Bir Okul Gezisi’
Bildiğimiz anlamda ilk üniversitenin kurulduğu yer olan bölgeden herhalde okul konusu dışında bir yapıt beklemek haksızlık olurdu. Bologna’nın en tanınmış yönetmenlerinden Pupi Avati’nin 1983 yılında çektiği film ile öğrencilerini geziye çıkartan okul öğretmenleriyle birlikte Bologna ve Floransa arasında bir yolculuğa çıkacaksın. Komedi ve dramın iç içe geçtiği bu naif ve sıcak film, o yıllarda Venedik Film Festivali’ne de katılmaya hak kazanmıştı. Bu filmdeki gibi bir yolculuk için seçeneklerin çok fazla ama “en keyiflisi hangisi?” diyecek olursan gözü kapalı olarak tren yolculuğu diyebiliriz. Bologna uçak biletini aldıktan ve filmde gösterilen yerleri tek tek dolaştıktan sonra yola koyulabilirsin.