İçindekiler
Ucuz uçak biletini ayarladın, rezervasyonunu yaptırdın, bavulunu hazırladın ve nihayet bir seyahate çıktın. Tabii ki gittiğin kentin en meşhur lezzetlerini tadacak, tarihi yerlerini görecek, müzeleri gezeceksin. Bunları yapma demiyoruz, sen hobi olarak yine yap fakat eğer gerçek bir gezgin olmayı hedefliyor ve unutulmaz bir seyahat tecrübesine sahip olmak istiyorsan, önerilerimize kulak vermeyi denemelisin.
Sokakların Gizemini Çözün
Kimi kentler, sokakları ile aşık eder. Sevimli evleri, ilginç yer döşemeleri, insanları, çiçekleri, dükkânları bazen sadece renkleri ile bu sokakları aklından çıkaramayabilirsin. Gerçek bir gezgin, şehrin en iyi sokaklarda sentezleneceğini bilir ve keşfinin en vurucu adımını bu sokaklarda tamamlar. Mini kafeleri ve sokak sanatçıları ile Paris sokaklarını adımladığını düşün. Kendini otantik Beyrut, Delhi mahallelerinde hayal et ya da Nice’in taş binalarının arasında… Amsterdam sokaklarını şöyle bisikletle bir turla. Daha tanıdık bir örnek verelim; Alaçatı’nın en tebessüm ettiren yanı sokaklarında bulunan ayrıntılardır. Sence de sokakların ruhunu çözmek çok lokal ve anlamlı bir aktivite değil mi?
Farklı Tatları Farklı Mekanlarda Deneyin
Milano’da pizza, Berlin’de sosis, Madrid’de tapas, Londra’da fish and chips yenir. Bunlar yazılı olmayan seyahat kurallarıdır. Fakat bu tatların yanında kentlerin gizli kalmış yemeklerini de yemek istemez misin? Mesela Milano’nun bir lezzet karavanında Panzerotti, Londra’nın ara sokaklarında kalmış, yerli halkın tercih ettiği restoranlarda Stew of Meat yiyebilirsin. Hem meydanlardaki turistik restoranlardan daha ucuz olan hem de kendini bir gurme gibi hissedeceğin bu gizli adreslerin çeşitli yemeklerini denemek, seni çok mutlu edecektir.
Festivallere Katılın
Bir şehrin ne kadar eğlenceli olabileceğini görebilmek için biçilmiş kaftan; festivaller. O ülkenin müziklerini, yemeklerini, insanlarını, eğlence anlayışını en iyi festivalleri ile çözümlersin. Üstelik bunu yaparken çılgınlar gibi eğlenirsin. Venedik Festivali’ndeki renkli maskelerle Venedik caddelerinde dolaştığını, Sziget Festivali ile Budapeşte’de müzik ile sabahladığını, Münih’te Oktoberfest ile coştuğunu düşün. Bir seyahat için bundan daha iyi bir plan olabilir mi?
Gecelerin Nabzını Yoklayın
Festival dönemine denk gelemediysen, o şehrin enerjisini solumak için geceleri kullanmalısın. Rutin hayatında gece dışarı çıkmayı tercih etmesen bile, seyahatlerde tabuları yık ve bunu en azından bir kere olsun dene. Böylece farklı insanlarla tanışacak, dans ile stresini atacak ve gece-gündüz seyahat keyfini yaşadığını hissedeceksin.
AVM’leri Es Geçin Tezgahları Karıştırın
Eğer seyahatini alışveriş ile şenlendirmek istiyorsan, çarşı ve pazarları tercih edebilirsin. Alışveriş merkezlerinin ışıltılı mağazalarını birçok yerde bulacaksın fakat şehirlerin kendilerine özgü alışveriş anlayışını ve ilginç ürünlerini en iyi bu tezgâhlarda yakalarsın. Tarihi çarşılarda turistik bir gezi yaptıktan sonra, poşetine doldurduğun eşyalar için pazarlık yapmak ve tezgâhtan tezgâha atlayıvermek oldukça samimi değil mi?