İçindekiler
- Hollanda’nın Kasabaları: Masalsı Diyarlar
- Hobbit Kasabası Giethoorn (Amsterdam’a 123 km uzaklıkta.)
- Hollanda’nın Kasabaları: Giethoorn
- Renkli, Balıkçı Kasabası Volendam (Amsterdam’a 20 km uzaklıkta.)
- Hollanda’nın Kasabaları: Volendam
- Peynirin Merkezi Edam (Amsterdam’a 21 km uzaklıkta.)
- Uzun İnce Bir Yol Kasabası Marken (Amsterdam’a 23km uzaklıkta.)
- Sıra Sıra Evleri İle Monnickendam (Amsterdam’a 18 km uzaklıkta.)
- Yeşilden Bir Kasaba Broek In Waterland (Amsterdam’a 16 km uzaklıkta.)
- Peri Masalı Zaanse Schans (Amsterdam’a 19 km uzaklıkta.)
- Hollanda’nın Kasabaları:Zaanse Schans
- Lale Cenneti Lisse ve Dünyanın En Güzel Bahçesi Keukenhof (Amsterdam’a 35 km uzaklıkta.)
- Hollanda’nın Kasabaları: Keukenhof
- Motorlu Araç Yasak Kasaba Houten (Amsterdam’a 55 km uzaklıkta.)
- Değirmenleriyle Meşhur Kinderdijk (Amsterdam’a 95 km uzaklıkta.)
- Botlarla Evine Giden Vinkeveense Sakinleri (Amsterdam’a 19 km uzaklıkta.)
- Bizden Bir İz Turkeye Kasabası (Amsterdam’a 228 km uzaklıkta.)
- Hollanda’nın Kasabaları: Turkeye
- Yıldızlı Kasabalar Bourtange ve Naarden (Naarden Amsterdam’a 22 km, Bourtange 238km uzaklıkta)
- Açık Hava Müzesi Tadında Delft (Amsterdam’a 68 km uzaklıkta.)
Hollanda’nın kasabaları özelinde bir tura çıkıyoruz.
Hollanda, 12 şehri olan bir Avrupa ülkesi. Bu 12 şehri birbirine bağlayan yollarda ise hangisinin güzel olduğuna hala karar veremediğim yüzlerce güzel kasaba var. Evet, Hollanda’nın ciddi bir tarım ülkesi olduğunu hep biliyordum, fakat bu yolculukta gördüğüm bu manzaralar gerçekten kafamı karıştırdı. Rüya ile hakikat arasındaki ince çizgi içinde gittim geldim resmen. O kadar harika kasabaların arasında dolaştım ki; dünyanın bütün dertlerini, olumsuzluklarını geride bıraktığımı düşündüm bazen. Hatta o kadar etkilenmişim ki; o an tek olumsuz durumumun bu anları ölümsüzleştirmek için çektiğim fotoğraflardan dolayı yorulmak ve makinemin şarjını bitirmek olduğunu düşündüm. Hollanda’nın kasabaları, kesinlikle nefes kesici!
Hollanda’nın Kasabaları: Masalsı Diyarlar
Pegasus’tan uçak biletimi aldıktan sonra 3,5 saat süren Amsterdam yolculuğu ile başlayan serüven önce araç kiralama ile başladı. Uçak Schipol Havalimanı’na inse de bu yolculukta parola alışılagelmiş bir yolculuk olmayacaktı. Amsterdam’dan araç kiralayıp uzaklaşıldığında nerelere gidilebilir bunu deneyimlemek istedim. Ve yaklaşık 1200 km sürecek olan yolculuğuma başladım. Bu yazıyı sizlere hazırlama sebebim şudur: Şehir merkezleriyle yetinmeyelim, gittiğimiz yerini özüne yani kasabalarına köylerine inelim.. Ne dersiniz ? O zaman Amsterdam’da başlayan ve yine Amsterdam’da noktalanan seyahatimin rotasına bakalım.
Hobbit Kasabası Giethoorn (Amsterdam’a 123 km uzaklıkta.)
Dur şunu da çekeyim, şuna da bakayım derken 1 gün boyunca dolaştığım bir masal diyarı Giethoorn. Dünya’da huzurlu kasabalar listesi oluşturulsa Hollanda’yı Giethoorn temsil edebilir bence. Kimine göre kuzeyin Venedik’i, kimine göre Hobbit köyü olarak geçen Giethoorn’da bu güzelliğin gelecek nesillere de korumalı şekilde ulaşması için kendine has kurallar var. Mesela motorlu araç asla giremiyor.
Hollanda’nın Kasabaları: Giethoorn
Köy içinde gezmeyi planlıyorsanız ya kanaldan bot ile ya da kanal kenarından yürüyerek keşif yapabilirsiniz. Büyüklü küçüklü 180 köprünün bulunduğu, her biri ayrı güzel olan ince tuğlalı, sazdan çatılı, özetle kendine hayran bırakan mimarisiyle ve kasaba planıyla Giethoorn “Hollanda’ya iyi ki geldim” dedirten cinsten güzellikte bir kasaba. Ne Yapmalı? Bot kiralayabilir, kanalda tur yapabilir veya kanal manzaralı bir kafede keyifle bir şeyler içebilirsin.
Renkli, Balıkçı Kasabası Volendam (Amsterdam’a 20 km uzaklıkta.)
Aracı park edip sahile giderken birbirine bakan evlerin olduğu dar sokakta koşmak istedim. Volendam bu bölgede bulunan en turistik kasaba. Nüfusunun büyük kısmını yaşlı insanlar oluşturuyor. Sahil kordonu sıra sıra cafeler, pub’larla dolu. Ama bu kasaba huzuruyla ün salmış. Ve bunun bozulmasını asla istemiyorlar. Bu yüzden kasabanın kendine has kuralları var. Alkollü gezemezsin, yüksek sesle konuşamazsın, insanları asla rahatsız etmemelisin. Çünkü hem yerlisi mutlu yaşamak istiyor, hem de gelen ziyaretçinin buradan maksimum memnuniyetle ayrılmasını istiyorlar.
Hollanda’nın Kasabaları: Volendam
Volendam’da ister yan yana dizilmiş kafelerden birinde dinlenebilir, ister peynir müzesinde minik bir tur atabilir ya da marinada leyleklerin ve ördeklerin arasında minik bir piknik molası verebilirsin. O sebeple bir pazar gününü pek çok Amsterdamlı gibi Volendam’a ayırmanı tavsiye ederim. Denizin ve balığın hakkını vermek için. Ne yapmalı? Smit-Bokum’da deniz ürünleri yedikten sonra Cafe de Boer’de manzaranın keyfini sürmeli!
Peynirin Merkezi Edam (Amsterdam’a 21 km uzaklıkta.)
Yansıma fotoğrafları çekmekten büyük keyif aldığım, eski bir liman kenti Edam. Peynir üretimi Edam’ın varlık sebebi desem yeri. 1870’li yıllarda yapılan ve hala günümüzde kullanılan kaldıraçlı köprülerin bulunduğu, kanalların birbirine süslü duvarlar ve muhteşem manzaralarla bağlandığı keyifli bir kasaba Edam. Küçük ve bir o kadar da görülesi bir kasaba olan Edam’da isterseniz butik dükkanlarda tur atabilir veya çay bahçesi kıvamında kafelerinde keyifli bir mola verebilirsiniz. Ne yapmalı? L’Auberge Dam hotel’in spesiyallerine göz atmalı!
Uzun İnce Bir Yol Kasabası Marken (Amsterdam’a 23km uzaklıkta.)
Volendam’a geldiğinizde karşı kıyı olarak gördüğünüz yer Marken Kasabası olacak. Buraya ister Volendam üzerinden 9 km kara yolculuğu yaparak ulaşabilir, ister Volendam’dan botlarla da ulaşabilirsiniz. Birbiriyle yarışan güzel evlerin, küçük küçük kümeleşmiş evlerin ve bir futbol kulübünün bulunduğu Marken benim Hollanda’da en favori kasabalarımdan birisi.. Ne yapmalı? Fener tarafında piknik yapmalısınız!
Sıra Sıra Evleri İle Monnickendam (Amsterdam’a 18 km uzaklıkta.)
Edam, Marken, Broek In Waterland hepsi birbirine çok yakın ve benzeyen kasabalar. Burası da kıyısı olan süslü evleriyle ün salmış bir kasaba. Monnickendam’da ayrıca uzun yürüyüşler yapabileceğiniz güzel bir doğa var. Buralara kadar gelmişken değerlendirmenizi öneririm. Ne yapmalı? Posthoorn‘da bir ziyafete hazır olmalı!
Yeşilden Bir Kasaba Broek In Waterland (Amsterdam’a 16 km uzaklıkta.)
Hayal kurduran bir kasaba daha! Dar ve taştan sokakları, irili ufaklı kanallarıyla “İnsanlar nerelerde yaşıyor yahu” dedirten cinsten bir kasaba. Çok keyif aldığım, buralara kadar gelmişken görülmesi gereken bir kasaba. Ne yapmalı? Kringloopwinkel bit pazarını gezmeli
Peri Masalı Zaanse Schans (Amsterdam’a 19 km uzaklıkta.)
Dillere destan güzellik veya saklı cennet diye bir şey varsa orası burasıdır. Zaanse Schans gerçekten bir Hollanda masalı gibi geldi bana. Burası doğa severler, fotoğraf çekmeyi sevenler için bulunmaz eşsiz bir güzellik kesinlikle. 17 ve 18. Yüzyıllarda yaklaşık 600 yel değirmeni varmış. Günümüzde ise çalışan değirmen sayısı 10. Her bir değirmen farklı bir amaca hizmet ediyor. Bunlardan en ünlüsü ise boya üretiminde kullanılan De Kat. Bisiklet kiralayıp istersen bu güzelliği iki teker üzerinde de gözlemleyebilirsin.
Hollanda’nın Kasabaları:Zaanse Schans
Devlet tarafından korunma altına alınmış Zaanse Schans’da meşhur Hollanda ahşap ayakkabı atölyesini, peynir müzesini, pastahane müzesini gezebilir veya kanal kenarında pasta gibi evlerin önünde piknik yapabilrsin. Ne Yapmalı ? Kereste yapımında kullanılan De Geekronde Poelenburg, Zaanse Tijd Müzesi görülecekler listesine girmeli, Catharina Hoeve’de peynir tadımına uğranmalı. Bisiklet kiralayıp yel değirmenleri arasında gezmeli !
Lale Cenneti Lisse ve Dünyanın En Güzel Bahçesi Keukenhof (Amsterdam’a 35 km uzaklıkta.)
Her sene 16 Nisan ile 5 Mayıs tarihleri arasında Hollanda rengarenk bir halının üzerinde kurulmuş bir ülke gibi duruyor. Rengarenk lale tarlalarının bulunduğu Hollanda’da, laleleri en yoğun görebileceğiniz bölge National Geographic’in de dünyanın en güzel rotaları arasında belirlediği Haarlem ve Lisse civarı. Bu bölgede tarlalarda fotoğraf çekilebilir ve lale üreticiliği hakkında bilgi de alabilirsiniz. Bu gerçekten ilk kez yaşadığım inanılmaz bir duyguydu açıkçası.
Hollanda’nın Kasabaları: Keukenhof
Kilometrelerce sağlı sollu lale tarlaları görebilir, aralarından aracınızla geçerken 2 saatlik yolculuklar 4 hatta 5 saate çıkabilir. Hollanda’da yol kenarında denk gelebileceğiniz bu tarlalar dışında ayrıca tüm lale ve çiçek türlerini görebileceğiniz bir tema parkı da bulunuyor. Amsterdam’a yaklaşık 40 dakika uzaklıkta tren, otobüs hatta bisikletle bile ulaşabileceğiniz keukenhof Bahçesi’nde binlerce çiçeği yanyana görebilir, gün içerisindeki atölyelere katılabilir veya ufak müzik dinletilerinde bir şeyler içebilirsiniz. Lale döneminde gittiğinizde bence uğramanız gereken bir bahçe.
Motorlu Araç Yasak Kasaba Houten (Amsterdam’a 55 km uzaklıkta.)
Motorlu aracın yasak olduğu bir kasaba Houten. Bu sebeple motorlu aracıyla kasabaya giren kişi direkt fişlenmiş oluyor. Yani anlıyorlar ki; bu kişi yabancı. 4000 nüfusuyla kuralcı yaşamcılığı ve gökkuşağı evleriyle bilienen Houten, en çok ziyaret edilen kasabaların başında geliyor.
Değirmenleriyle Meşhur Kinderdijk (Amsterdam’a 95 km uzaklıkta.)
Kinderdijk, Hollanda’nın UNESCO dünya mirası listesinde olan güzelliklerden birisi. 18.yüzyıldan kalan 19 yel değirmeninin bulunduğu bu bölge deniz seviyesinin altında yer alıyor. Bu sebeple de yel değirmenleri o döenmde suları tahliye etmek için kullanılan en önemli yapılardan. Bu değirmenlerin içinde 14 kişilik ailelerin yaşadığı dönemler de olmuş zamanında.
Noord ve Lek isimlerini taşıyan iki nehirin birleştiği yerde sağlı sollu olan bu değirmenlerden 3 tanesinin içine girebiliyor ve değirmende gündelik hayatın nasıl olabileceğini yerinde gözlemleyebiliyorsunuz.
Botlarla Evine Giden Vinkeveense Sakinleri (Amsterdam’a 19 km uzaklıkta.)
Bu bölgeye ilk olarak haritadan baktığımda bir merak uyandı. Çünkü bir göl de bir sürü ince çizgi var. Bu çizgilerde de villa tarzında ulaşımın sadece botlarla yapıldığı müstakil evler. Daha çok Hollanda’nın zengin ailelerinin yaşadığı bölgede hemen hemen her evin bir teknesi varmış. Bu teknelerle evlerine giden insanların bir arada yaşadığı kıskanılası bir hayatın olduğu kasaba.
Bizden Bir İz Turkeye Kasabası (Amsterdam’a 228 km uzaklıkta.)
Hollana’da bulunan ve tarihinde bir çok olaya tanık olmuş Turkeye Köyü, Hollanda’nın en ilginç noktalarından birisi. İsmi bizden gelen ama içinde hiç Türk yaşamayan bu kasaba Belçika sınırına daha yakın. Hatta Brugge kasabasının dibi diyebilirim. Duvarlarında Ne Mutlu Türküm Diyene yazan, Türkçe Hoş geldiniz mesajlarının bulunduğu tabelaların olduğu, bir duvarda Osmanlı padişahları portrelerinin bulunduğu kasabaya ilk gelen Türk ise Barış Manço olmuş.
Hollanda’nın Kasabaları: Turkeye
Kasabanın hikayesi ise 1500 Osmanlı esirini kurtaran Hollandalılar’a teşekkür amaçlı flama ve kıyafetler veriliyor. Osmanlı’nın verdiği bu hediyeler sayesinde Hollanda’ya saldırmaya gelen İspanyollar hilalli flamaları görünce burada Osmanlı var diye düşünüyor ve geri çekiliyor, böylece Hollanda büyük bir istiladan kurtarılıyor. O günden beri de Turkeye olarak anılıyor kasaba.
Yıldızlı Kasabalar Bourtange ve Naarden (Naarden Amsterdam’a 22 km, Bourtange 238km uzaklıkta)
Bu iki kasabaya kuş bakışı baktığınızda yıldızlı bir mimari görüyorsunuz. Drone ile fotoğraf çeken biriyseniz mutlaka ve mutlaka uğramanız gereken kasabalar buralar. Zamanında savunma amaçlı olarak yapılan bu kaleler günümüzde turizm amaçlı ziyaret edilen küçük kasabalar arasında yer alıyor.
Açık Hava Müzesi Tadında Delft (Amsterdam’a 68 km uzaklıkta.)
Delft, aslında bir şehir ama o kadar yavaş bir yaşam var ki; kasabalar listesinde bence yerini alması gereken bir yer. Delft’te açık hava müzesine benzeyen bu yerleşimde dolaşırken kendinizi ara ara Orta Çağ döneminde hissedebilirsiniz.