İçindekiler
Gezmek senin için vazgeçilemez bir tutku. Her vakit bulduğunda, rotanı belirleyip o rotalara özel en ucuz uçak biletini araştırıyor, sırt çantanı aldığın gibi yola çıkmak istiyorsun. Hatta bunu kısmen yapıyorsun da. Bu tecrübelerini tamamen sana ait bir platformda paylaşmak istemen de gayet normal. İşte biz bu isteğe ve bu istek yönünde gerçekleşen eylemlere gezi blogger’ı olmak diyoruz. Peki, kimlere “İyi gezi blogger’ı” denir? Belki sana diyeceğiz. Bu yüzden aşağıdaki önerilerimize bir göz atmalısın.
Yazmayı Sevdiğin Kadar Okumayı da Sevmelisin
Yazma işini en az seyahat kadar seviyorsun. Gezdiğin gördüğün yerleri heyecan ile anlatıyor ve metinlerini okuduğunda mutlu oluyorsun. Fakat yazı yazmanın amacı kitlelere hitap etmektir. Bunun için farklı bakış açılarını değerlendirerek bu kitlelere seslenebilirsin. Bakış açısını değiştirmek için gezip görmenin yanında iyi bir okuyucu olmak da gerekiyor. Hatta kendi alanlarında iyi olan blogger’ları da takip etmen senin için yararlı olacaktır. Tekerleği bir daha icat etmene gerek yok. İyi olan işlerin üzerine bir şeyler koyduğun anda hakkettiğin ilgiyi göreceksin.
Metin Oluştururken Bu Noktalarda Dikkatli Olmalısın
Metinleri oluştururken samimiyet önemlidir. Kişisel tecrübelerden bahsetmek de öyle. Fakat metinlerin tamamen içten olmasının yanında onların kolay okunabilir özellikleri de gerekiyor. Gereğinden fazla uzun metinler, hatalı cümle yapıları hatta imla hataları bile okuyucuyu rahatsız edebilir. Bunun için en az fotoğraflar ve içerik kadar kullandığın dil de kaliteli olmalı. Mümkün olduğunca kısa cümleler kullanarak oluşturulan metnini ara başlıklara bölebilirsin. Böylece okuyucunun konudan kopmamasına yardımcı olabilirsin.
İyi Bir Fotoğrafçı Olmalısın
Yazacağın satırların göz önünde canlanmasının en kolay yolu kullanılan görsellerdir. Eğer bu fotoğrafları sen çektiysen, okuyucu tarafından tecrübelerin daha fazla dikkate alınacaktır. Özellikle bu görsellerin metni anlatması ve sende uyandırdığı hissi okuyucuda da uyandırması çok önemli. Bunun için blog içeriğinde yer vereceğin fotoğrafları özenle çek ve en sevdiklerini blog için ayır.
Ayrıntıları Görmelisin
İnternet ulaşılmazı ulaşılır yapalı bir hayli zaman oluyor. Gezi blog’u meselesi maalesef çok yeni bir şey değil. Bir şehir hakkında temel bilgileri hemen her kaynaktan bulabilirsin. Bunun için genel bir bilgi verip okuyucuların gidecekleri şehirde hayatlarını kolaylaştıracak çözümlere, çok az kişinin bildiği şehir ayrıntılarına yer vermelisin. Biraz empati yapman yeterli. Bir ülkeye gidecekken ilk aklına gelen soruları kendine sor ve okuyucuların için cevapla. Nerede konaklayabileceklerini, nerede harika yemekler yiyeceklerini ve nasıl eğleneceklerini kendi tecrübelerin dahilinde belirtebilirsin. Senin sayende okuyucunun bir kafeyi keşfetmesi, ekonomik bir şekilde konaklaması harika bir şey değil mi?
Alan Adını Alırken Bir Daha Düşünmelisin
Alan adı bir URL’den çok daha fazlasıdır. İnsanlar seni bu isimle bütünleştirecek ve bu alan adı artık markan olacak. Bu marka seninle büyüyecek. Bunun için alan adı alırken kolay anlaşılabilir, anlamlı hatta biraz sempatik bile olmayı düşünebilirsin.
