Köprülerin görevi, bir nehrin ya da denizin böldüğü bir şehri birleştirmektir. Yani köprüler aracılığıyla insanlar, yürüyerek ya da motorlu taşıtlarla karşı kıyılara çabucak ulaşır. Teorik olarak böyle tanımlanan köprü, güzel icat. Fakat bazı köprüler anlattığımız fonksiyonlardan çok daha fazlasını sunarlar. Mesela bir şehrin ikonu bile olabilirler. Kentin ortasına kuruluverip, en gezilesi yerlerin başında da yer alabilirler. İşte bizlere ucuz uçak bileti aldıran muhteşem bahaneler arasında bulunan dünyanın en güzel köprüleri.
Mostar Köprüsü
1566 yılında Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından yapılan Mostar Köprüsü, Neretva Nehri üzerinden Boşnak ve Hırvatları birbirine bağlar. Şehrin yetkili bir abisi gibi tüm ev, dükkân ve çarşıları etrafında toplayan bu köprü, savaş sırasında yıkılmış. Savaş bittikten sonra nehirde bulunan yıkıntılar da kullanılarak köprü yeniden yapılmış. Bu çalışmalar sonucunda aslına uygun, mükemmel bir köprü ortaya çıkmış. UNESCO da burayı kültür mirasına katmayı ihmal etmemiş. Bayraklar asılsın, inşasında Türklerin büyük payı var.
Charles Köprüsü
1357-1400 yılları arasında inşa edilmiş Charles Köprüsü, Prag’ın ikonudur. 516 metre boyunca tam 30 dev heykeli barındıran bu köprü, tamamen yayalara özel. İki ucunda bulunan kaleler ile ihtişamı daha da arttırılan Charles Köprüsü, bir kentin en önemli şeylerinden biri olmanın gururunu yaşar. Bu gururu Kafka Müzesi’nin hemen arka tarafından çekeceğin fotoğraflarda göreceksin. Köprü uzaktan çok asil, yakından aşırı kalabalık olsa da dünya üstünde görmen gereken şeylerin başında geliyor.
Tower Köprüsü
Londra Kalesi yakınında bulunan Tower Köprüsü’nün inşası 1886 yılında başlamış ve 8 sene sürmüş. “Baskül köprü” türünün en ünlülerinden biri. Köprü, yüksek seviyeden iki yatay yürüyüş yolu ve aşağıdan bir araba yoluyla birbirine bağlanmış iki kuleden oluşur. En büyük gemilerin bile geçişine izin veren açılır kapanır bu köprü, şehrin her açıdan trafik sorununa çare oluyor. Bununla kalmıyor, Londra’nın simgesi olma fonksiyonunu da üstleniyor. Biliyor musun? Buraya Londra Köprüsü de diyorlar. Londra Köprüsü başka onun da ilginç bir hikayesi var ve sonra anlatacağız. Sen bu köprüye Tower demeye devam et.
Chain Köprüsü
Macar başkentinin iki yakasını bir araya getiren Chain Köprüsü, Budapeşte için çok önemli. Çünkü şehir manzarasına belki de en çok yakışan yapı kendisi. 1849 yılında inşa edildi ama Almanlar savaş sırasın köprüye ziyadesiyle zarar verdiler. Savaştan sonra tekrar inşa edilen köprü, şu an demokrasi sembolü. Çünkü Budapeşte halkı, 1989 yılında özgürlük ve bağımsızlık adına büyük bir eylem yaptı. Uluslararası düzeyde yankı uyandıran bu olay ile köprü daha önemli hale geldi. Haberin olsun, Budapeşte’nin mecburi gezi rotası olan Chain Köprüsü’nü görmeden Budapeşte’yi gezdiğin yönünde kimseyi ikna edemezsin.
Pont Neuf
Pont Neuf, yani Yeni Köprü anlamına geliyor. Fakat isminin aksine Siene Nehri üzerinde bulunan Paris’in en eski köprüsü burası. 1550 yılında inşa edildiği bilinse de bu tarihte sadece köprünün iskeleti tamamlandı. Köprünün inşası 1578’de gerçekleşti. Ile de la Cite’nin batısında bulunan bu köprü, taş yapısı ile barok mimarinin en güzel örneği. Kente asil ve tarihi bir hava katan Pont Neuf, Paris’in en iyi köprüsü.
