İspanyol kültürünün başkenti, gündüzün ve gecenin kendi ritmiyle akıp gittiği, gurme lezzetlerin, dansın, tarihin ve sanatın görkemli birlikteliğini sunan Madrid’de 24 saate ne kadar aktivite sığdırabilirsiniz? Kendinizi bu şehrin ritmine hazırlayın. Çünkü Madrid’de yapılması gerekenler hiç bitmiyor. Gezin, izleyin, dans edin, tarihin ve doğanın tadını çıkartın. Madrid’in her mevsim dolu dolu yaşanan günleri sizi bekliyor.
Güne Chocolate Con Churros ile Başlayın
En uygun Madrid uçak biletini aldınız, bin bir hazırlık ertesinde yola çıktınız ve Madrid’de ilk sabahınızı yaşayacaksınız. Madrid’de güne bir Madridli gibi başlamak isterseniz, kahvaltıda bir fincan çikolata ve yanında “churros”a ihtiyacınız olacak. Oldukça hafif ve kıtır kıtır olan bu hamur çubukları tek başına bile yiyebilirsiniz. Ancak Madrid kültürüne ayak uydurmak isterseniz, yanında fincanla gelen sıcak çikolataya batırmayı da ihmal etmeyin. Çikolatanın mükemmel aromasıyla birleşen churros’ların yanında bir fincan kahve de iyi gider.
El Retiro’da Kayık Sefası Yapın
İlkbahar geldi mi, Madrid’in parkları da yavaş yavaş hareketlenmeye başlar. Etrafı saran mis gibi kokular, içinizi ısıtan güneş ve yemyeşil doğasıyla bir öğlen yürüyüşü için keyifli dakikalar sunar. Madrid’in en büyük ve en meşhur parklarından olan El Retiro’da bu keyfi yaşayabileceğiniz en özel yerlerden. İsterseniz Kristal Saray’ın cazibesine kapılın ve kendinizi hemen yanındaki çimlere bırakın. Ya da hemen yakınındaki gölde bir kayık sefası yapın. Günün her saatinde ayrı bir tat alabilirsiniz.
Tapas’lar La Latino’dan Sorulur
Parklarda, caddelerde yürüdünüz ve sıra küçük bir öğle yemeği atıştırmasına geldi. O zaman hemen yönünüzü La Latino’ya çevirin ve en leziz tapas’ların peşine düşün. Birçok farklı tapas çeşidini bir arada sunan menüler sayesinde farklı lezzetleri tek seferde deneyebilirsiniz. Ancak dikkat! Kısa bir atıştırma olacak diye başladığınız yemek, saatler süren bir sohbetle noktalanabilir. İspanyolların ruhunda var.
Dünyanın En Eski Restoranında Bir Akşam Yemeği Yiyin
Evet, doğru duydunuz. Guiness rekorlar kitabına göre dünyanın en eski restoranı Madrid’de. Madrid’de gezilecek yerler düşünülünce akla ilk olarak bir restoranın, yani Botin’in gelmesi bu yüzden. Botin, bir zamanlar Goya’nın çalıştığı, Hemingway’in müdavimi olduğu bir restoran. 1700’lerden kopup günümüze kadar gelmiş. Lezzetli bir akşam yemeği için yerinizi ayırtın.
Flamenko İzleyin
Madrid Flamenko’da oldukça iddialı. Siz de bir gecenizi mutlaka bu şehrin eşsiz Flamenko şovlarından birine ayırın. Dilerseniz akşam yemeği ile de birleştirip kompakt bir aktivite yapabilirsiniz. Flamenko izlemek için en meşhur adreslerden biri Corral de la Moreria “tablao” flamenko restoranı. Ancak şehrin dört bir yanında Flamenko şovlarıyla gecelere tutku katan birçok başka yer de bulacaksınız.