Madrid, sanatla iç içe olduğunu kanıtlamış en iyi Avrupa kentlerinden biri. Baktığın her yerde seni gülümsetecek bir gösteri, etkinlik, müze ya da tarihi bir bina görebilirsin. Öyle ki bu tecrübe sanata bakış açını bile değiştirebilir. Madrid uçak biletin hazırsa bizce bir an önce bu atmosferi içine çekmelisin. Madrid sana dünyanın nasıl sanat ile güzelleştiğini uzun uzun anlatacaktır.
Müthiş Müze Dörtlemesi
Madrid’in görkemli mimarisi ve hayranlık uyandıran birçok sanat müzesi var. Fakat bu dörtlü kesinlikle Madrid sanatının mükemmelliğini kanıtlıyor. Madrid’in en iyi müzeleri, Museo del Prado, Museo Thyssen-Bornemisza, Museo Reina Sofia ve Museo Sorolla. Her birinin sanata bakış açısı, koleksiyonları ve mimari özellikleri o kadar farklı ki kendini dört ayrı gezegeni ziyaret etmiş gibi hissedebilirsin. Klasik sanattan, çağdaş sanata kadar, sanatın tüm çizgilerini gösteren birçok dönemsel sergi de cabası. Bu dört büyük müzeye kesinlikle uğramalısın.
Adres:
Museo del Prado, Paseo del Prado, Madrid
Museo Reina Sofia, Calle de Santa Isabel 52, Madrid
Museo Thyssen, Paseo del Prado 8, Madrid
Museo Sorolla Calle Genel Martinez Campos 37, Madrid
Eğlence Dolu Sanat Performansları
Gran Via performans sanatlarında çok başarılı. Amerika’nın Broadway’i neyse İspanya’nın Gran Via’sı o. Evet o kadar iddialılar. Her köşe başında muhteşem gösterileriyle sokak sanatçılarını, performans salonlarını görebilirsin. Özellikle burada stand-up komedi performansı, müzikaller ve tabii ki flamenko gösterileri izleyeceğin harika bir salon bulunuyor. La Chocita del Loro’dan bahsediyoruz. Muhteşem bir akşam geçirmek istiyorsan bizce buraya bir şans ver.
Adres: La Chocita del Loro Calle Gran Via 70, Madrid
Sıkı Dostlar; Kitaplar ve Madrid
Madrid 300 yıldan daha eski, 30 milyondan fazla kitaba sahip bir kütüphane ile anılacak kadar kültür dolu bir kent. İspanya Milli Kütüphanesi, kentte ziyaret edilmesi gereken eşsiz bir yer. Bu kütüphaneye rehberli turlar düzenleniyor. İspanyolca bilmiyorsan da kitapların hikâyelerini sana rehberin anlatacaktır. Eğer rehbersiz bir gezi gerçekleştirmek istersen, bu kütüphanenin odaları ve mimarisi bile seni kendine bağlamayı başaracaktır.
Hayran Olunası Yapılar
Hazır mimari demişken, Madrid’de dakikalarca baksan da sıkılmayacağın muhteşem ötesi yapıların barındığından bahsetmek istiyoruz. Bu yapılar caddeleri bir sanat galerisine çevirecek kadar güçlüler. 20. Yüzyıl’ın muhteşem yapılarını bulunduran Gran Via’nın sembolü Metropolis Building bunlardan biri. Aynı etkiyi uyandıracak bir diğer yapı ise, Fuente De La Cibeles. Monasterio de las Descalzas Reales ise kusursuz dini yapılardan. 1559 yılına ait bu manastırın içi de dışı da ayrı gizemli. Kilise denilince de akla Iglesia de San José ve Parroquia San Marcos geliyor. Hem Parroquia San Marcos turistler tarafından pek bilinmiyor bu yüzden kesinlikle burayı da keşfetmelisin. Mükemmel bir saray örneği olan Casa de las Siete Chimeneas, yani Yedi Bacalı Ev de görmen gereken bir başka mimari harikası.
