İçindekiler
Balayı bir kere yapılır, nesilden nesile anlatılır, ömür boyu özlemle hatırlanır. Hele ki kışın dingin doğasının uyanarak ilkbaharın capcanlı renklerini karşılamaya hazırlanan nisan – mayıs ayları Prag’ın en romantik olduğu zamanlar. Charles Köprüsü altında kuğuların dans ettiği, kıvrılarak akan Vltava Nehri’nin etrafına kurulmuş olan bu romantik kent, şehri nakış gibi işleyen birbirinden eşsiz Orta Çağ yapılarıyla sizi masalsı bir atmosferin içine çekecek. Wallenstein Sarayı’nın rengarenk bahçesinde bir gezinti veya Kafka Müzesi’ne bir ziyaret… Prag’da sizi bekleyen birçok sürpriz bulunuyor. Ekonomik uçak bileti rezervasyonunuzu hemen yapın, gerisini Prag’a bırakın.
Yüzlerce Yıllık Bir Tarih
Kurulduğu 9. yüzyıldan beri Avrupa tarihinin önemli dönemlerine şahitlik yapmasıyla Avrupa’nın Kalbi, Yüz Kuleli Kent ve Altın Şehir olarak asırlarca anılmasında hiç de haksız değil Prag. 70 civarında saray, şato ve kaleleriyle uzanan bu şehir, daha ayak basar basmaz nefesinizi kesecek. Öyle ki, Nazım Hikmet’in iki sene geçirdiği, Dünyaca ünlü Mozart ve Kafka’nın yaşadığı, büyüleyici doğası ve güzelliği ile şairlere ve yüzlerce sanatçıya ilham kaynağı olmakla kalmamış, yüzlerce yıl da Bohemya akımının merkezi olmuş. Gotik mimarinin hakim olduğu mistik atmosferini doya doya yaşayabileceğiniz, her daim canlı bir yaşamın aktığı Arnavut kaldırımlı sokakları, heybetli katedralleri ve müzeleriyle bir sinema setini andıran Prag’da balayınıza özel tatlar katacak çok yer var.
İhtişamlı Prag Kalesi ve Aziz Vitus Katedrali
Uğradığı restorasyonlarla her dönemin izlerini taşıyan, zamanının kral ve İmparatorlarının yaşadığı devasa Prag Kalesi’nin ihtişamlı bahçeleri güzel bir bahar gezintisi için sizi bekliyor. En güzel fotoğraflarınıza imzasını atacak kalenin yakınındaki Aziz Vitus Katedrali ise Avrupa’nın en önemli dini merkezi. Farklı mimarların imzasını taşıyan bu katedrale girişin ücretsiz olduğunu da belirtelim.
Charles Köprüsü ve Astronomik Saat
Kentin ortasından geçen Vltava Nehri’nin üstünde uzanarak, kentin iki yakasını zarif bir edayla birleştiren Charles Köprüsü, Kral VI. Karl tarafından Orta Çağ’da şövalye turnuvaları için yaptırılmış olsa da, şimdilerde üzerindeki yetmişten fazla heykeli ve kendisine hayran bırakan muhteşem manzarasıyla şehri izlemek için etkileyici bir nokta. Hazır buraya kadar gelmişken özel olarak tasarlanmış teknelere atlayıp 1 saat süren romantik bir nehir gezisini de kaçırmayın.
Charles Köprüsü’nden UNESCO’nun koruma listesinde yer alan Old Town meydanına geçtiğiniz zaman ise Tyn Kilisesi’nin karşısında bulunan dünyanın çalışır durumdaki tek Astronomik Saat Kulesini muhakkak ziyaret edin. Her saat başı çalan çanların sunduğu görsel şölenin yanında, kuleye çıktığınızda seyrine doyum olmayan Prag manzarasıyla karşılaşacaksınız.
Vitava Nehri’nde Akşam Sefası
Gün bitip de gece ışıkları yandığında, Prag’ın bir başka yüzüyle karşılaşacaksınız. Vitava Nehri’nden kalkan tekne turları ise şehrin büyüsünü avuçlarınıza bırakıyor. Gecenizi sonlandırmak için buradan kalkan teknelerde yiyeceğiniz bir akşam yemeği, Prag’da yapacağınız en unutulmaz deneyimlerden biri olacak. Fonda hafif bir müzik, şehrin ışıkları ve Ulusal Müze, Prag Kalesi, St. Agnes Manastırı ve Charles Köprüsü manzarası eşliğinde Prag’ın en romantik haline tanık olacaksınız.