İçindekiler
Çoğu gezgin için hayatın anlamı; yolda olmak ve gizemli köşelere doğru hareket etmektir. Yolda olmanın verdiği bu tutku ve haz, yaşamaya dair önemli bir motivasyon sağlar. Uçak bileti alıp farklı kültürlerin değerlerini tanımak, hayatımızı değiştiren deneyimler yaşamak ve hayata yeni bir pencereden bakmak, varoluşumuzu güçlendirir.
Ancak küresel iklim değişiklikleri, dünya nüfusundaki hızlı artış ve bazı popüler dünya başkentlerindeki turizm kalabalığı gibi sorunlar, farklı seyahat biçimlerinin ortaya çıkmasına neden oluyor. “Sürdürülebilir seyahat” ya da “yeşil seyahat” kavramları da bu yeni gezi türlerinin başında geliyor.
Bu yazımızda son yıllarda turizme dair sıkça kullanılan bir kavramdan bahsedeceğiz, “overtourism” konusunu anlatacağız. Hazırsan başlayalım ve son dönemlerde tüm dünyaya yayılan bu kavramı inceleyelim.
Overtourism Nedir?
Overtourism; Türkçeye “Aşırı Turizm” olarak çevrilebilecek bir terim. Bu terim her yıl milyonlarca turist ağırlayan bazı bölgelerdeki yerel halkın turistlere ve turizm endüstrisine trafik sıkışıklığı, hayat pahalılığı, kalabalık gibi nedenlerden ötürü yönelttiği olumsuz tepkileri ifade ediyor.
2015’ten beri kullanılan “overtourism” terimi artık hayatımızın bir parçası konumunda. Tabii bu kavram sadece popüler, turistik dünya başkentlerindeki sıkışıklığı ya da yükselen fiyatları ifade etmek için kullanılmıyor.
Aynı zamanda vahşi alanlar, doğal bölgeler ve milli parklar gibi yerlerde de karşımıza çıkıyor. Aşırı turizm, dünya miraslarını ve insanlığa dair önemli kültürel varlıkları etkiliyor.
Overtourism’i Doğuran Sebepler Nelerdir?
Overtourism’i doğuran sebeplerin başında seyahat ve turizm endüstrisinin oldukça hızlı büyümesi geliyor. World Travel and Tourism Council’e (Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi) göre turizm endüstrisi 2018’de %4’e yakın büyüdü ve bu oran önümüzdeki dönemde de istikrarlı şekilde artacak gibi görünüyor. Dünyanın dört bir yanındaki lokasyonların eşi benzeri görülmemiş bir oranda yolcu akınına uğraması ise turizm fazlalığı yaratıyor.
Bu yüzden kısa vadeli düşünme biçimleri ve sistemli olmayan turizm planları yerine çok yönlü olmak gerekiyor. Turizmin ulaşım, tarım gibi sektörlerle de bağlantılı olduğunu unutmamak ve bu sektörler arasında pozitif bir denge sağlamak şart.
Aşırı Turizmin Önüne Geçmek için Neler Yapabiliriz?
Aşırı turizm ile ilgili neler yapabileceğimize beraber göz atalım mı? Haydi gel, inceleyelim.
Sorumlu Turizm: Yerel Halkı ve Kültürü Önemse
Sorumlu turizm anlayışını, yaşamak ya da ziyaret etmek isteyeceğin yerleri daha iyi hale getirmeye çalışmak olarak tanımlayabiliriz. Bu bakış açısı içerisinde yerel halkın yararı ve istekleri göz önünde bulunduruluyor.
Yerel işletmelerin yaratılması, kültürel mirasların korunması ve bölgenin altyapısının geliştirilmesine olanak sağlanması, sorumlu turizmin misyonları arasında kabul ediliyor. Overtourism’in yarattığı olumsuz etkileri en aza indirmeyi hedefleyen sorumlu turizm anlayışı, ekoturizm kavramı ile de bağlantılı.
Ara Sezonlarda Seyahat Et: Kalabalıktan Kaç
Ara sezonlarda seyahat etmek hem kalabalıktan kaçmanı hem de daha uygun şekilde seyahat etmeni sağlar. Örneğin Yunanistan’ın popüler durakları Mykonos ve Santorini yaz aylarında overtourism sebebiyle rahatsız edici bir hal alabiliyor ve yerel halk da bu durumdan şikayet edebiliyor. Bu tür duraklara sezon biterken ya da daha açılmadan seyahat etmeyi düşünebilirsin.
Bu durum Paris, Amsterdam, Venedik gibi overtourism ile mücadele eden ünlü şehirler için de geçerli. Seyahat planını ara sezonlar doğrultusunda yaparsan alacağın keyfi de katlayabilirsin, bizden söylemesi!
Tek Başına Seyahat Et: Özgürlüğün Tadını Çıkar
Grup turları oldukça keyifli olabilir, ancak doğası gereği seni sınırlandırabilir ve özgürlüğünü kısıtlayabilir. Ayrıca sezon içinde turistik bölgelere yapılan turlar ister istemez bir kalabalık yaratır.
Yalnız başına seyahat ettiğin zaman ise hem daha özgür olabilirsin hem de yerel halk ile kaynaşabilirsin. Grup turlarının atladığı lokal işletmelere uğrama şansına da daha fazla sahip olabilirsin. Merak etme, “yalnız başına seyahat” konsepti son yıllarda hayli popüler ve havalı!
Yeşil Seyahatler Planla: Çevreci Ol
Yeşil seyahat ya da çevreci seyahat; kültürel ve doğal varlıkları koruyup onlara sahip çıkma düşüncesi ile başlıyor, doğaya pozitif bir katkı yapmanın önemini içeriyor. Dünyamızın yaşadığı ekolojik problemleri göz önünde bulundurunca bu yeni seyahat biçiminin geleceğimiz açısından da çok önemli olduğunu söyleyebiliriz.
Yeşil seyahat anlayışı doğrultusunda atıklarına, çöplerine dikkat edebilir ve geri dönüşüme önem verebilirsin. Ayrıca gittiğin lokasyonlarda toplu taşıma araçlarını tercih edebilir, bisiklet kullanımını sıklaştırabilirsin.
Günümüzde bir yerden bir yere gitmenin en hızlı ve en kolay yolu, hava yolu seyahatini tercih etmek. Fakat bu konuda ekolojik açıdan özen gösterilmesi gereken bazı noktalar var. Yeşil seyahatler kapsamında mümkün olduğunca çevreci seçeneklere yönelmek gerekiyor.
Mesela Pegasus’un filosunda bulunan A321 Neo uçakları, yeni nesil çevreci motorları ile çevresel ayak izlerini azaltıyor. Sahip oldukları yeni nesil LEAP-1A motorların teknik özellikleri sayesinde önceki modellere göre en az %50 daha sessiz olan A321 Neo’ların yıllık karbon salınımları da çok daha az.
Overtourism kavramını incelediğimize göre bir de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan bazı dünya miraslarından bahsedelim mi?
Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya Olan Dünya Kültürel Mirasları
Dünya çapındaki bazı kültürel mirasların iklim değişikliği, kontrolsüz gelişim ve turizm fazlalığı gibi nedenlerden dolayı yok olma tehlikesi altında olduğu belirtiliyor. İşte, bu miraslardan bazıları:
Tusheti Milli Parkı: Gürcistan’daki Cennet
Gürcistan’ın doğusunda bulunan Tusheti Ulusal Parkı, 2003 yılında koruma altına alınmış bir bölge. 114 bin hektarlık devasa bir alanı koruma altına alınan bu bölge, dünyadaki cennet köşelerden.
Biyoçeşitliliğiyle dikkat çeken bu lokasyon; kafkas tavuğu, benekli kartal, yaban keçisi gibi farklı türlere ev sahipliği yapıyor. Sana önerimiz burayı hala görme şansın varken hemen yola çıkman yönünde. Pişman olmayacaksın!
Tiflis Uçak Bileti Ara
Notre Dame Katedrali: Tarih ve Sanatın Simgesi
Tarihi, Paris‘in tarihiyle beraber seyreden Notre Dame Katedrali, şehri ziyaret eden gezginlerin en popüler ziyaret noktalarından biriydi. Ancak dünyaca ünlü romanlara konu olan görkemli yapı, 15 Nisan 2019 günü çıkan yangın sonrasında ciddi şekilde hasar gördü.
Dünya kültür varlıkları arasında farklı bir yere sahip olan Notre Dame Katedrali, Roma-Gotik stili mimarisi ve işçiliğiyle dikkat çekiyor. Paris’e gitmeye ve bu ihtişamlı yapıya uzaktan da olsa göz atmaya ne dersin? Hem Paris sadece Notre Dame Katedrali ile değil, Louvre Müzesi, Versay Sarayı, Şanzelize Caddesi, bohem kafeleri ve enfes restoranları ile de her daim çekici.
Paris Uçak Bileti Ara
Alahan Paşa Sarayı: İkonik Bir Eser
Asyut, Orta Mısır’da bulunan ve Nil Nehri’nin kıyısında konumlanan bir kent. Tarihi oldukça eskiye dayanan bu şehir, bir dönem Mısır’ın en çok gelişen, gözde bölgelerinden olmuş. 1910 yılında Avrupa sarayları örnek alınarak inşa edilen Alahan Paşa Sarayı da bölgenin ikonik yapılarından birisi.
Ancak günümüzde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan bu eser kurtarılmayı ve müze olarak tekrar düzenlenmeyi bekliyor. Alternatif rotalar seven bir gezginsen Alahan Paşa Sarayı’nı göreceğin bir Mısır macerası tam sana göre
Kahire Uçak Bileti Ara
Bu öneri ile yazımızın burada sonuna geliyoruz, fakat sen okumaya devam etmek istiyorsan “Bazen Soğuklardan Sıkılırsın: Kışın Türkiye’nin En Sıcak İlleri” başlıklı içeriğimize geçebilirsin.