İçindekiler
- Şehir İçindeki Yeşil Dinlenme Alanları
- Viyana’nın Barok Bahçeleri
- Doğal Cennetler: Biyosfer Rezervi
- Kaliteli Su, Sağlıklı Yemek
- Adil Üretim, Adil Ticaret
- Viyana’da 2018 Yaz Mevsimi: Şehir Sıcak Olacak
- Viyana Gece Hayatı: Viyana’da Gençlerin Takıldığı Yerler
- Prater Çok Eğlenceli
- Karmelitermarkt Uluslararası Pazar Yeri
- Nehir Kenarına Akın
- 24 Saat Naschmarkt
- Buluşma Noktası Müzeler
- Mariahilfer Caddesi Boyunca Alışveriş ve Gece Hayatı
- Gustav Klimt ve Viyana’da Modernizmin Doğuşu
- Secession ve Viyana Atölyesi
- Gustav Klimt Viyana’da
- Albertina
- Belvedere
- Burgtheater
- Klimt-Villa
- Kunsthistorisches Museum Wien
- Leopold Museum
Parklar, bahçeler, tarlalar ve çayırlar, bir biyosfer rezervli bölge içeren milli park ve daha fazlası… Kısacası Viyana yemyeşil bir şehir. Çevre koruma bilinci ve organik tarım sayesinde şehrin gelecek nesillerine, dünyanın en iyi mirası bırakılıyor: Temiz hava, kendine yeter bir şehir ve sağlıklı bir yaşam alanı.
Viyana, şehir alanının %50’sinden fazlasını kaplayan doğal alanlar sayesinde dünyanın en yeşil metropollerinden biri konumunda. Ormanlar, çayırlar, bahçeler ve tarlalar, yoğun imarlı bölgelerin etrafında kocaman bir kuşak oluşturuyor. Tabii şehrin kalbinde de yeşil vahalar yer alıyor. Örneğin Ringstrasse Caddesi’nin zarif parkları, Schönbrunn ve Belvedere şatolarının barok bahçeleri ve Prater Eğlence Parkı gibi… Viyana Şehir Bahçeleri İdaresi, 850 park ve yeşil alanın yanı sıra 300.000 ağacın bakımıyla da ilgileniyor. Viyana parklarındaki ve bahçelerindeki bitkiler, 22. Bezirk’te bulunan Hirschstetten çiçek bahçelerinde, profesyonel yöntemlerle yetiştiriliyor. Her yıl 360 bin bahar çiçeği, 1.5 milyon yaz çiçeği, 60 bin güz çiçeği ve 1 milyon çiçek soğanı üreten Viyana, Orta Avrupa’nın en renkli ve güzel kokan şehirlerinden biri olarak doğa dostu her gezgini kendine çağırıyor.
Eğer bu doğal güzelliklerle dolu şehri ziyaret etmek ve yeşilin bilmediğiniz tonlarını görmek istiyorsanız, size uygun tarihlerde uçak bileti ayarlayarak Viyana’nın atmosferini keşfe çıkabilirsiniz.
Şehir İçindeki Yeşil Dinlenme Alanları
Viyana Ringstrasse, şehrin ana caddelerinden biri olduğu halde aynı zamanda bir dinlenme bölgesi konumunda. Cadde ve binaların arasını, her iki tarafta ikişerli sıralar halinde kayınlar ve aylandız ağaçları kaplıyor. Bunların arasında da bir yürüyüş ve bisiklet yolu yer alıyor. Ancak aylandız ağaçları iklim koşullarına dayanamamış ve birkaç defa tekrardan dikilmiş. Bulvarın yaz aylarında ferahlatıcı gölgeler oluşturan 2.400 ağacı, çoğunlukla akçaağaçlardan, ıhlamurlardan, çitlembiklerden, çınarlardan ve at kestanesi ağaçlarından oluşuyor.
Ringstrasse boyunca yer alan bakımlı parklar, eskilerden beri en sevilen yeşil dinlenme alanları olarak görülüyor. Burgtheater yakınındaki Volksgarten parkında, yaz aylarında 400’den fazla gül çeşidi açar. Bir İngiliz bahçesi tarzında düzenlenmiş olan Belediye Sarayı Parkı da görkemli ve yaşlı ağaçlara sahip. Bunların bir kısmı, çok uzun yıllar önce dikilen egzotik ağaçlar. Çok sayıda kişinin ziyaret ettiği Mozart anıtının bulunduğu kalenin bahçesi, büyük bir palmiye serası içeriyor. Bu binanın Jugendstil tarzındaki iki cam binası da bir kafe-restoran ve bir kelebek evini barındırıyor. 1862 yılında hizmete giren şehir parkı (Stadtpark) da Viyana’nın en eski parkı olarak hizmet veriyor. Bu parkın içerisindeki süs çalıları, çayırlar ve havuzlar, şehrin insanlarına huzurlı bir dinlenme alanı sağlıyor.
Viyana’nın Barok Bahçeleri
Viyana’nın park ve bahçeleri, geniş doğal alanlar ve dinlenme yerleri olarak hizmet veriyor. Schönbrunn Şatosu ve bu şatonun barok tarzında düzenlenmiş parkı, İmparatoriçe Maria Theresia döneminde 1743 yılında düzenlenmiş. Park, 1996 yılından bu yana da Birleşmiş Milletler UNESCO Kültür Mirası kapsamında. Dev bir alana yayılan Schönbrunn Şato Parkı (Schlosspark), büyük ustalıkla şekillendirilmiş çit çalıları, heykeller, çeşmeler, gösterişli çiçek tarhları, bir bitki labirenti ve bir Japon bahçesi, Avrupa’nın en büyük palmiye evi (1882 yılına ait), Gloriette manzara seyretme noktası ve dünyanın bugün de yaşayan en eski hayvanat bahçesi olan Tiergarten Schönbrunn’u içeriyor. Schönbrunn Şato Parkı, mart ortasından ekim sonuna kadar bir panorama treniyle de gezilebilir.
Aşağı ve Yukarı Belvedere saraylarını birbirine bağlayan barok bahçe, 1700 yılında Fransızların gösterişli bahçeleri örnek alınarak bir orta eksen boyunca tam simetrik olarak düzenlendimiş ve ağaçlar, çit çalıları, heykeller ve fıskiyeli çeşmelerle donatılmış. Stephansdom Katedrali’ni ve Kahlenberg tepesini gören şehir manzarasının güzelliği, bu saraylar grubuna verilen ismin de kaynağı aynı zamanda (Schönbrunn “güzel çeşme” demektir). Park içerisinde tüm dünyanın yüksek dağ bölgelerinden 4.000’den fazla bitki türünü içeren, Avrupa’nın en eski Alpin (yüksek dağlık yöre) bahçelerinden biri yer alıyor. Maria Theresia döneminde 1754 yılında kurulan yandaki Botanik Bahçesi’nde de bilimsel araştırma ve bitki türlerinin korunması amaçlarıyla altı kıtadan toplanan 11.500 bitki türü yetiştiriliyor. Eski ağaçları ve güzel çayırlarıyla Botanik Bahçesi, şehrin çok sayıdaki doğa vahasından biri ve yerel havyan türleri için bir yaşam alanı.
Doğal Cennetler: Biyosfer Rezervi
2. Bezirk’te yaklaşık altı kilometrekarelik bir yeşil alan, Viyanalıların ve misafirlerinin hizmetinde. Prater Parkı ise Stephansdom Katedrali’nden sadece üç kilometre uzakta ve toplu taşıma araçlarıyla kolayca ulaşılabiliyor. Eskiden Tuna kıyısının sulak çayırlarından oluşan Prater bölgesi de geniş çayırları, ormanları ve akarsularıyla yılın her mevsiminde gezinmeye, doğa yürüyüşleri yapmaya, koşmaya ve bisiklet turları yapmaya davet ediyor. Yeşil bölgenin içerisinden geçen dört kilometreden fazla uzunluktaki araç trafiğine kapalı bulvar boyunca 2.500 ağaç yükseliyor. Kestane ağaçları bazı noktalarda altı sıra oluşturuyor. İlkbaharda çiçek açmış kestane ağaçları, başlı başına seyirlik bir olay…
Prater Parkı: https://www.wien.info/en/sightseeing/prater
Şehir merkezinden metroyla sadece birkaç dakikada ulaşılan Donauinsel, Viyanalıların en sevdiği mesire yerlerinden biri. Tuna Nehri üzerindeki 21 kilometre uzunluğundaki bu ada, yüzme, sandal gezileri, bisiklet, kaykay, plaj voleybolu, gezinti yürüyüşleri, piknik, mangal keyfi ve daha pek çok etkinlik için geniş alanlara sahip.
Viyana, batı bölgesinde bir biyosfer rezervine –bu bakımdan metropoller arasında eşi yoktur– sahip. Wienerwald, şehrin yasalarla koruma altına alınmış yeşil kuşağının bir parçası konumunda. Biyosfer rezervi alanlarının hedefi, yaşam alanlarının ve türlerinin korunmaya ihtiyaç duyduğu yerlerde doğayı korumak ve aynı zamanda da çevre sorumluluğuyla tarım yaparak bölgenin gelişmesine katkıda bulunmak. Wienerwald, 2.000 bitki türü, bu yörede yaşayan 150 kuş türü ve tehdit altındaki başka birçok hayvanı barındırır. Biyosfer rezerv alanı, aynı zamanda geniş gezinti ve yürüyüş yolları ve dağ bisikleti parkurlarıyla donatılmış. Wienerwald’da ayrıca şehrin en güzel yeşil manzara seyretme noktaları arasında yer alan Kahlenberg ve Leopoldsberg tepeleri de yer alıyor.
Avrupa’nın en son orijinal nehir kenarı sulak alanlarından biri olan Lobau, Tuna Sulak Alanları Milli Parkı’nın bir parçası. Viyanalıların el değmemiş ormanlık alanı, şehir bölgesinin doğusunda ve 2.300 hektar ile Tuna Sulak Alanları Milli Parkı toplam alanının neredeyse üçte birini oluşturuyor. 800’den fazla bitkinin, nadir orkidelerin, 30 memelinin, yörede üreyen 100 kuş türünün, 8 sürüngenin, 13 amfibik hayvan türünün, ayrıca 60 balık türünün vatanı bu topraklar… Kunduz, balık kartalı, peygamber böceği, gri balıkçıl ve bayağı yalıçapkını, bu türler arasında.
Kaliteli Su, Sağlıklı Yemek
Şehrin içme suyu ihtiyacının karşılanması konusunda Viyana, eski Romalıları örnek almış. Romalılar, çevredeki bazı kaynakların suyunu Vindobona lejyon kampına yönlendirmişti. 1873 yılından beri 30 dağ kaynağı, Viyana’ya temiz su sağlıyor. 150 ve 180 kilometre uzunluğundaki iki boru hattı, Aşağı Avusturya ve Steir Kalkalpen dağlarından alınan kaynak sularını tek bir pompa kullanmadan doğal eğimden yararlanarak şehre kadar ulaştırıyor. Boru hattının eğiminden ayrıca elektrik üretmek için de yararlanılıyor. Viyana’da bulunan 900 içme suyu çeşmesi sayesinde Viyanalılar ev dışında da kaynak sularıyla susuzluklarını giderebiliyor.
Viyana’da doğaya değer verilir. Nadir hayvan ve bitki türleri ile doğal yaşam alanları, şehrin her yanında özenle korunur. Örneğin şehir bölgesi içerisinde yaşayan 21 yarasa türü için özel bir koruma programı vardır. Viyana’nın Ağaçları Koruma Yasası da her kesilen ağaç yerine başka ağaçlar dikilmesini zorunlu tutar. Viyana ayrıca Avusturya’nın en büyük organik tarım çiftçilerinden biridir. Viyana şehri 1.000 hektar organik tarım alanını işler ve klasik tarım ekimine ek olarak yılda yaklaşık 3.000 ton organik sebze ve 1.800 ton organik tahıl üretir.
Toplamda Viyana tarlalarının yaklaşık %27’si organik tarımda kullanılır. Bu da Avusturya için rekor bir seviyedir. Viyanalı organik çiftçiler, meyve ve sebzelerini doğrudan kendi çiftliklerinde satarlar ve örneğin 6. Bezirk’teki Naschmarkt ve 2. Bezirk’teki Karmelitermarkt gibi birçok semt pazarında da temsil edilirler. Cuma ve cumartesi günleri, Viyana şehir merkezinin Freyung meydanında büyük bir organik çiftçi pazarı kurulur. 2. Bezirk’teki Karmelitermarkt ve 18. Bezirk’teki Kutschkermarkt pazarlarında ayrıca Yavaş Gıda Derneği – Slow Food Wien’in kendine ait bir bölümü vardır. Burada her cumartesi günü organik sebze, Alp Dağlarından somon balığı, odun fırınında pişmiş ekmek, peynir ve marmelat gibi seçilmiş ürünler satılır. Yavaş Gıda hareketi, yerel yemek geleneklerinin korunması; iyi, temiz ve adil ekonomiye dayalı gıdalar üretilip tüketilmesini hedefliyor.
Sürdürülebilir tarım, Viyana’da kimi zaman alışılmadık yollara başvuruyor. 20. Bezirk semtinin orta yerinde bulunan “Hut&Stiel” şirketi, kayın mantarı üretiyor ve ham madde olarak normalde çöpe atılan malzemeyi kullanıyor. Kayın mantarları, Viyana kafelerinde çöp olarak atılan kahve telvesiyle mükemmel bir şekilde besleniyorlar. Taze hasat edilen kayın mantarları, doğrudan yük bisikletiyle egzoz dumanı olmadan restoranlara ve bakkallara dağıtılıyor ya da sugo domates sosuna, ekmeğe sürülen kreme ve pesto sosuna dönüştürülüyor; ardından da çiftliğin küçük dükkanında satılıyor.
Viyana’nın yemyeşil bir şehir olduğunu, ayrıca yaz boyunca şehirde vızıldayan 200 milyon arı da kanıtlıyor. Arılar bu büyükşehirde şaşırtıcı derecede elverişli yaşama koşulları buluyorlar. Çok sayıda çayır ile parklardaki, cadde boylarınca uzanan bahçelerdeki, balkonlardaki ve yeşillendirilmiş damlardaki çiçekler ve ağaçlar, arılar için beslenme olanağı sunuyor ve bunların çiçek açma zamanları farklı olduğundan arılar sürekli besin bulabiliyor. Ayrıca şehir içinde hava, kırlarda olduğundan daha uzun süre sıcaktır ve haşere öldürücü ilaçlar hemen hemen hiç kullanılmaz. Viyana şehir arıları, şaşırtıcı ve kimileri hayli ünlü olan yerlere yerleşmiştir. Arı kovanlarına örneğin devlet operasının ya da Secession Sanat Müzesi’nin damında, Doğa Tarihi ve Sanat Tarihi müzelerinde, çeşitli otellerde ve belediye sarayı binasında rastlayabilirsiniz. Hatta şehirli arı kovanlarının özel ihtiyaçları konusunda uzmanlaşmış olan, kovan bulundurma yerlerini organize edip bakımını yapan “Stadt-Imker” (“Şehir Arıcıları”) adlı bir dernek bile var.
Adil Üretim, Adil Ticaret
Giyimde ekolojik dengeyi gözetenler, Viyana’da çok sayıda dükkanda aradığını bulabilir. Göttin des Glücks markası, Adil Ticaret hareketinin öncülerinden biri. “Şans Tanrıçası” anlamına gelen moda markası, yıllardır adil ticaret esaslarıyla çalışıp tasarımları için Adil Ticaret (Fairtrade) sertifikalı organik pamuk kullanıyor. Zerum mağazasında da yalnızca sürdürülebilir ve Adil Ticaret esaslarıyla Avusturya’da üretilen giyim, ayakkabı ve aksesuarlar satılıyor. Küçük bir konsept butiği olan ebenBERG de doğal ham maddeler kullanan moda markalarının ürünlerini satıyor. “Buntwaesche“ mağazasında ise yediden yetmişe herkes zararlı madde içermediği testlerle kanıtlanmış tekstil ürünlerini satın alabiliyor. Ekolojik çocuk giyim ürünleri bulabileceğiniz bir yer de Pagabei Moda mağazası. Green Ground mağazasında da ağırlıkla Adil Ticaret kaynaklı organik tekstil ürünleri bulunuyor. Guter Stoff mağazasında dilediğiniz görseli, organik ve adil ticaret esaslı tişörtlerin üzerine bastırabilirsiniz, Anukoo’da da sadece uluslararası kabul gören kalite işaretlerini taşıyan organik tekstil ürünleri bulunduruluyor. Anzüglich adlı Viyana moda marka mağazası da koleksiyonlarını, Peru’da adil ticaret koşulları dahilinde ve sertifikalı organik pamuk kullanarak üretiyor.
Cilt ve saç bakımı için doğal kozmetik ürünler, Gumpendorfer Strasse’de bulunan Charles Cosmothecary mağazasında rafları süslüyor. Hem uluslararası markalar, hem de hemen karşı binada bulunan Saint Charles eczanesinin kendi üretimleri, burada satılıyor. 4. Bezirk’te yer alan stattGarten mağazası, sürdürülebilir tüketimi destekleyen geniş bir bakım ürünleri, parfüm ve aksesuar çeşitleri yelpazesine sahip. Wiener Seife markasının doğal sabunlarının içeriğinde de suni katkılar ve koruyucu maddeler bulunmadığından bu sabunlar %100 biyolojik nitelikte. Hoş kokulu bu sabunları 1. ve 3. Bezirk’teki mağazalarından alabilirsiniz. İyi ve doğal olan her şey ayrıca 8. Bezirk’te faaliyet gösteren Naturkosmetik Josefstadt mağazasının raflarında da yer alıyor. Denetimli organik ekim alanlarından elde edilen ham maddelerle yüksek değerli kozmetikler ve parfümler üreten Manufaktur Lederhaas atölyesinin ürünlerini ve Less is more aus Wien adlı harika organik sertifikalı saç bakım serisi de aynı yerde satılıyor.
Viyana’da çevre dostu mekanlar ve konaklama tesisleri arayanlar “Umweltzeichen Tourismus“ işaretine dikkat etmeli. Bu işaret, enerjiyi verimli kullanan, çöp üretmekten kaçınan, çevre dostu satın alma ve ekolojik temizlik yapan gastronomi ve turizm işletmelerine veriliyor. Menülerinde organik yemekler bulunduran çok sayıda Viyana restoranında ve kafesinde gönül rahatlığıyla lezzetli yemekler yiyebilirsiniz. Viyana’nın Stadthalle butik oteli, tam tamına ürettiği kadar enerji tüketiyor. 15. Bezirk’te bulunan üç yıldızlı otel, 2009 yılında geçirdiği bir tadilatla şehrin ilk ‘sıfır enerji tasarruflu oteli’ oldu. Otel tesislerinde tüketilen elektrik ve ısı enerjisi, yeraltı suyu ısı pompaları, bir fotovoltaik sistemi ve bir güneş ısı enerjisi sistemiyle elde ediliyor.
Viyana’nın yaşam kalitesi bakımından mükemmel olduğunu sadece Viyanalılar söylemiyor, uluslararası araştırmalar da bu görüşü onaylıyor. 2017 yılında Viyana, uluslararası danışmanlık kurumu Mercer tarafından peş peşe sekizinci defa dünyanın en yaşamaya değer şehri seçildi. Mercer, her yıl dünyanın 230 metropolündeki yaşam kalitesini değerlendirmeye yönelik bir araştırma gerçekleştiriyor. Araştırma kapsamında şehirlerin siyasal, sosyal ve ekonomik iklimi, tıbbi hizmetler, mesleki eğitim imkânları, toplu ulaşım ağı, elektrik ve su şebekesi gibi altyapı koşulları değerlendiriliyor. Ayrıca restoranlar, tiyatrolar, sinemalar, spor imkânları, gıdadan otomobile kadar her türlü tüketim malına erişim kolaylığı ve yeşil alanlardan hava kirliliğine kadar çevre koşulları da kıyaslanıyor.
Viyana’da 2018 Yaz Mevsimi: Şehir Sıcak Olacak
50 kilometre uzunluğundaki kıyı kesimi, Viyana’da yaz mevsiminin tadının çıkarıldığı yerler konumunda. Açık havuzlar ve Donauinsel ada kıyıları gibi tarihi semtlerdeki plajlar da Viyana yaz kültürünün bir parçası. Dinlenme bölgeleri stres atmaya, revaçta olan kulüpler ise dans edip kurtları dökmeye davet ediyor. Açık hava sinemaları da konserler ve gösteriler gibi Viyana’da yaz yaşam tarzının vazgeçilmezleri arasında.
Kafeler ve barlar; Tuna Nehri üzerinde bulunan Donauinsel’i, mükemmel eğlence yeri haline getiriyor. Burada 2018 Temmuz sonu ile Ağustos başı arasında “Vienna Major” plaj voleybolu turnuvası yapılacak. Teras restoranlarının, nostaljik yüzme plajlarının ve kiralık sandalların heyecan verici beraberliği, Tuna’nın kıyılarına damgasını vuruyor. Tuna’nın bir kolu olan Donaukanal kıyısındaki tarihi semtlerin plajlarında ise Strandbar Hermann, Badeschiff, Adria Wien ve Tel Aviv Beach plaj barları, havalı içecekler servis ediyor. Twin City Liners iskelesinin yanındaki Motto am Fluss kafe ve restoranı da Donaukanal gemilerinin ve kıyılarının hareketliliğini izleyebileceğiniz güzel bir manzaraya sahip.
Leopold müzesi ve Modern Sanat Müzesi (Mumok) gibi önemli yapıları içeren müzeler semti Museumsquartier bölgesinde, kısa ismiyle “MQ’de, yaz mevsimi” programıyla bu yıl da kültür şöleni var. Ayrıca müzeler bölgesinde yer alan kafeler, restoranlar ve barlar; ayrıca açık alandaki MQ Möbel şezlongları, keyifle dinlenme olanağı sunuyor. Eylül ayında da MQ Vienna Fashion Week podyumları kurulunca, moda meraklıları Viyana’nın bu semtinde toplanıyor.
Eski hastane Altes AKH’nin alanında yer alan Summer Stage sahnesi ve üniversite kampüsü, Viyana’nın açık gökyüzü altında dünyayı unutabileceğiniz harika yerlerinden birkaçı… Oradan da Pratersauna ve Volksgarten Pavillon gibi açık hava kulüplerindeki eğlenceye katılmak ya da Viyana şehri manzaralı teras barlarından birine geçiş yapmak mümkün.
Belediye meydanında haziran sonundan eylül başına kadar devam edecek Film Müzikleri Festivali de unutulmayan operaların filmleriyle klasik müzikten caza ve pop müziğe kadar her çeşit konser kaydını gösterecek, meydandaki gastronomi stantlarında da dünyanın her yerinden lezzetler sunulacak. Açık hava sinema sevenler Augartenspitz’te, Arena’da ve Gürtel’deki Ana Kütüphane (Hauptbücherei) çatısındaki sinema gösterilerine bayılacaklar.
Avrupa’nın en büyük çağdaş dans festivali ImPulsTanz, Temmuz ortasından Ağustos ortasına kadar uluslararası elit dansçıları bir araya getirecek. Ayrıca herkesin katılabileceği atölye çalışmaları da her zaman olduğu gibi büyük rağbet görecek. Jazz Fest Wien, uluslararası caz yıldızlarını dinleme fırsatını sunarken Karlsplatz Meydanı’ndaki Popfest Wien, ünlü popçularla beraber yazın gelişinin kutlanmasını sağlayacak. Ağustos sonunda da Gürtel Nightwalk Festivali, Viyana’nın yerel müzisyenlerini sahneye çıkartacak. Eylül sonunda Clubfestival Waves Vienna, alternatif müzikten singer-songwriter (şarkıcı-bestekar) akımı sanatçılarıyla beraber elektronik müziğin ünlü simalarına kadar geniş bir yelpazeyi dolu dolu sahneleyecek.
Viyana’da yaz aylarında da yine heyecan verici sergiler açılacak: Leopold Müzesi ve Viyana’nın diğer popüler müzeleri, “Viyana Modern 2018: Güzellik ve Uçurum” teması altında sergiler düzenleyecek. Bu sergiler, 1918’de ölen sanatçılar Klimt, Schiele, Wagner ve Moser’in hayatları ve eserleri çerçevesinde tasarlanacak. Eylül ayında da Albertina Müzesi, Claude Monet’nin eserlerinin bir kısmını sergileyecek. Viyana Sanat Tarihi Müzesi’nde de ünlü sinema yönetmeni Wes Anderson, bir gösterinin küratörlüğünü yapacak.
Viyana Gece Hayatı: Viyana’da Gençlerin Takıldığı Yerler
Viyana’nın birçok köşesinde yeni kulüpler, barlar ve güncel sanat salonları açılıyor. Bu yerlerin her birinin kendine özgü yanları var, ortak özellikleri ise Viyana’nın kaliteli gece hayatı anlayışını devam ettiriyor oluşları.
Prater Çok Eğlenceli
Carol Reed’in klasik filmi “Üçüncü Adam” başta olmak üzere birçok farklı şekilde ünlenmiş olan dev dönme dolap, Viyana’nın eğlence parkı Prater’in simgesi olmaya devam ediyor. Prater Eğlence Parkı, popülerliğinin zirvesinde. Adeta klişe haline gelmiş bu eski Viyana bölgesinde kulüpler, galeriler ve kafeler gittikçe daha fazla kalabalıklaşıyor. Bu bölgenin popülerleşmesini başlatan adımı, Praterstern tren istasyonu yanında ve dev dönme dolabın çok yakınında bulunan Club Fluc yaptı. Burada içeceğinizi yudumlayabileceğiniz gibi çoğu zaman dans da edebilirsiniz. Bunun bir kat aşağısında, eski bir yaya alt geçidi olan Fluc Wanne, DJ ve müzik gruplarının hararetli gecelerine sahne oluyor. Buralardaki müzik seçenekleri, deneysel elektronik müziklerden teknoya; garage, industrial ve indie rock akımlarına kadar uzanıyor. Karşısındaki Café Else ise bütün gün kahvaltı, DJ müziği ve modern sanat sunan, yine elektronik eğilimli bir alt kültür mekanlarından biri.
Praterstern’den sadece birkaç dakikalık yürüyüş mesafesiyle Vie i Pee Club ve Pratersauna mekanlarına ulaşabilirsiniz. Buranın 1960’lı yıllara özgü bahçeli ve havuzlu mimarisi, günler süren partiler için mükemmel sahneyi oluşturuyor. Modern sanat da burada, tıpkı verimli topraklar bulan bir tohum gibi gelişiyor. Özellikle Praterstrasse 42’nin iç avlusunda bulunan Dünya Sergisi (Büro Weltausstellung) ve Proektraum Viktor Bucher Sanat Galerisi, bu yeni nesil sanat mekânlarının başında geliyor. İyi espresso ve daha fazlasını Praterstrasse’de Balthasar ve Supersense kafelerinde bulmak çok kolay. Harika yemek pişirilen yerlerin başında da Café Ansari, Ramasuri, Stewart, yaratıcı Japon mutfağı menüsüyle Mochi ve onun paket servis şubesi O-M-K. geliyor. Taze malzemelerle hazırlanmış enfes dondurmalar için gidilecek mekan da belli: Leones.
Mimari açıdan seyir zevki isteyenler, Prater’in hemen yakınındaki Campus WU bölgesinde gezinmeli. Avrupa’nın bu en büyük iktisat bilimi kampüsü, 25.000’den fazla öğrenciye ev sahipliği yapıyor ve Zaha Hadid’den Peter Cook’a kadar uzanan sansasyonel uluslararası mimari örnekleriyle hayranlık uyandırıyor. Das Campus’te gezinirken Library Cafe ve Nykke gibi şık mekanları görünce burasının aslında bir üniversite kampüsü olduğunu neredeyse unutuyorsunuz. Çok yakındaki Vorgartenmarkt pazar yerinde de yeni Mochi Ramen Bar, eğlenmek için mekan arayanlara sesleniyor.
Karmelitermarkt Uluslararası Pazar Yeri
Karmelitermarkt, Tuna Kanalı’nın karşı yakasında, eski bir Yahudi mahallesinin merkezini oluşturuyor. Şehir içinden sadece birkaç dakika yürüyüş mesafesindeki bu eski pazar tezgâhlarında, heyecan verici bir yerel kültür gelişti. En revaçta olan yerler olarak çok çeşitli kahvaltı seçenekleriyle Cafemima, özel mutfağıyla Zimmer37, bölgesel lezzetleriyle Kaas am Markt ve dillere destan burger’leriyle Weinschenke Karmelitermarkt mekanları göze çarpıyor. Hemen pazarın yanı başında nezih Akdeniz mutfağı sunan Marktlücke ve ayrıca eskiden Çin lokantası olan ve artık modern Viyana mutfağı servis eden Schöne Perle bulunuyor. Haidgasse sokağındaki minimalist balık barı Wulfisch’in menüsündeki balık ve Kuzey Denizi yengeçleri, damakları tatlandırıyor. Bunun üstüne de Hollandstrasse’deki vejetaryen Café Fett+Zucker’in tatlıları çok güzel gidiyor.
Birkaç yüzyılın korkunç cinayetleri ve kimisi cinayetlerden daha korkunç olan cezalandırma yöntemleri, Karmelitermarkt’ın karşısında bulunan suç müzesinin (Kriminalmuseum) konularını oluşturuyor. Onun da sadece birkaç sokak ötesinde, ünlü Japon lokantası Okra, havalı bir bar olan Franz von Hahn ve New Bar bulunuyor. Kendisine isim aranırken yeni bar diye anılan bu mekan, “Gereksiz olan hiçbir şeye gerek yoktur.” politikasıyla isim aramaktan da vazgeçip New Bar adını kalıcılaştırmış. Onun da bitişiğinde heyecan verici sanat mekânı D.U.O. Raum für Kunst, Film und Kommunikation faaliyet gösteriyor.
Nehir Kenarına Akın
Viyana, uzun yıllar boyunca Tuna’nın şehirden geçen kolu olan Tuna Kanalı’na özel bir ilgi göstermedi. Oysa Tuna’nın bu küçük yan kolu, doğrudan şehir merkezinden geçiyor ve rıhtımları, yayalar ile bisikletlilere mahsus bir bölge halinde.
Son yıllarda Viyana’nın Tuna Kanalı ile ilişkisi muazzam bir değişim geçirdi. Kıyılarda mekanlar açıldı ve özellikle de yaz aylarında Tuna Kanalı şehrin en heyecan verici yerlerinden biri haline geldi. Strandbar Hermann, Adria Wien, Tel Aviv Beach, Figar macht Urlaub, Hafenkneipe ve Central Garden mekânları, Viyana’ya plaj duygularını taşıyor. Bunlara her yıl değişen ve Pop-Up mekanları diye anılan geçici yerler de ekleniyor. Buna karşılık Otto Wagner’e ait bir bina olan 100 yıldan fazla bir geçmişe sahip Schützenhaus’ta tarihsel dekorların arasında yemek yenebiliyor. Badeschiff ise sıcak yaz günlerinde yüzmeye, kış aylarında da curling oynamaya davet ediyor. Schwedenplatz Meydanı’nda geleceğin dünyası stilindeki gemi iskelesi (Viyana/Bratislava İkiz Şehirler Hattına ait) gibi müthiş bir alt kültür atmosferi içerisinde harika yemekler servis eden Motto am Fluss restoranını barındırıyor. Avusturya’nın en eski halka açık rasathanesi Urania’nın yanında modern bir restoran olan Klyo bulunuyor. Buranın terasından havalı kokteyller eşliğinde Tuna Kanalı’nın Prater’deki dev dönme dolaba kadar muhteşem bir manzarası seyredilebiliyor.
Tuna Kanalı’ndaki eğlence hayatının başını Flex çekiyor. Punk bir geçmişe sahip olan bu kulüpte Arcade Fire, Tyler Ward, Wanda ve Bilderbuch gibi müzik grupları ve Jeff Mills ve DJ DSL gibi DJ’ler sahne aldı. Mayıs ayından eylüle kadar da kıyıdaki yaz sahnesi (Summerstage) üzerinde çeşitli mekanlar ve kıyıdaki bir teras, gezginleri dinlenme molasına davet ediyor. Şehir yönünde biraz ötesinde de Viyana gece hayatının en revaçta mekânlarından ikisi olan Das Werk ve Grelle Forelle, eğlence severleri kendilerine çekiyor.
Tuna Kanalı: https://www.wien.info/en/lifestyle-scene/party-locations-summer
24 Saat Naschmarkt
Karlsplatz Meydanı’nda minareleri akla getiren sütunlarıyla barok Karlskirche Kilisesi, Viyana’nın en çok fotoğrafı çekilen yerlerinden biridir. Onun önündeki büyük gölet, doğru ışık koşullarında büyüleyici yansımalar yaratıyor. Yaz aylarında bu göletin yanındaki sade görünümlü kulübenin yanında ve palmiyelerin altında şezlonglar boylu boyunca uzanır: Calypso, sıcak akşamlarda dünyayı unutmak için mükemmel bir yerdir. Onun karşı tarafında da Wien Museum şehrin tarihini sergiliyor. Onun yanındaki Künstlerhaus binası ise tiyatro salonuyla sanat ve gece hayatı arasındaki en heyecan verici mekanlardan biri olan Burt adlı barı barındırıyor. Yine Künstlerhaus binası içerisinde bulunan şehir tiyatrosundaki Ludwig&Adele fuaye barı da hararetle tavsiye edilen mekanlardan.
Karlsplatz Meydanı’nın Naschmarkt’a bakan tarafında Kunsthalle Wien gösteri merkezinin “cam küpü” Glaskubus ve “Heuer am Karlsplatz” adlı havalı restoran bar bulunuyor. Caddenin karşısında da Secession Sanatçılar Birliği binası ve onun arkasında da şehrin en sevilen ve en büyük pazarı Naschmarkt yer alıyor. Adı “atıştırmalık pazarı” anlamına gelen Naschmarkt’ta, dünyanın her yerinden gelme yiyecekler satın alınabilir ya da gittikçe daha popüler hale gelen mekanların birinde çeşitli yemekler yenebilir. Örneğin Neni, DoAn, Deli ve onun çaprazındaki On Market restoranlarında.
Naschmarkt’ın sadece birkaç adım ötesinde Schleifmühlgasse sokağındaki sanat galerileri, örneğin Gabriele Senn, Georg Kargl, Christine König, Galerie Schleifmühlgasse 12-14, unttld contemporary, Charim Events ve Michaela Stock, sanat dünyasının trend akımlarına yer veriyor. Yine yakın bir mesafe içerisinde bulunan bağımsız alternatif sanat mekânları (off-spaces) Kunstraum Super ve Pinacoteca, yerel sanatçıların ne kadar muhteşem eserler sunabileceğini gösteriyor. Galerilerle dolu bu bölge içerisinde Café Vollpension. Kendi pişirdiği keklerle insanı evinde gibi hissettiriyor. Ayrıca The Breakfastclub güzel kahvaltılar servis ediyor, Comod moda trendlerini sunuyor, onun karşısında da Hildegard Wurst lezzetli sosisli sandviçler yapıyor.
Kettenbrückensgasse’deki küçük ve nezih Bananas’ın bulundurduğu 1930’lu ile 1980’li yıllar arasındaki döneme ait mobilyalar da o zamanların estetiğini yansıtıyor. Yakındaki ChinaBar an der Wien de yeniliklere açık damaklara Çin’in Siçuan yöresinin acılı mutfağını sunuyor. Schikaneder ise sineması ve barıyla çoktan bu hareketli mahallenin uğrak yerlerinden biri haline geldi. Gece uzun olacaksa da Sass Music Club ya da Roxy dans etmek –ya da barda takılmak– için iyi yerlerdir.
Buluşma Noktası Müzeler
Yeni bir güne başlamanın harika bir yolu, müzeler semti Museumsquartier’de bulunan çok sayıdaki mekandan birinde, örneğin MQdaily, Kantine, Café-Restaurant Corbaci ya da Café Leopold’da geç kahvaltı yapmak. Sonrasında da Mumok (Viyana Ludwig Vakfı Modern Sanat Müzesi) ya da diğer kültür yerlerine bir ziyaret güzel gider. Örneğin dünyanın en büyük Schiele koleksiyonuna sahip Leopold Müzesi, Kunsthalle Wien ya da Viyana Mimarlık Merkezi gibi… Atari’den Vectrex’e kadar eski bilgisayar oyunlarına özlem duyanlar ise Subotron Shop’a ve dolayısıyla Q21 bölgesine mutlaka uğramalı. Bu bölge dijital kültür, moda ve tasarım mekanlarını, müzeler semtinde barındırıyor. MQ’nun karşısında bulunan Volkstheater binasındaki Rote Bar ise sahne sanatları, müzik ve gece hayatının birbirine nasıl yakıştığını gözler önüne seriyor.
“MQ’de Yaz” ve “MQ’de Kış” programları çerçevesinde bu mekan, konserler, ışık enstolasyonları, seminerler, okumalar ve daha pek çok etkinlikle Viyana kültür hayatını hareketlendiriyor.
MQ (museumsquartier): https://www.wien.info/en/sightseeing/museums-exhibitions/top/mq/museumsquartier
Mariahilfer Caddesi Boyunca Alışveriş ve Gece Hayatı
Museumsquartier’in bir yanında Viyana’nın en büyük alışveriş caddesi olan Mariahilfer Strasse var. Buradai alışveriş mağazaları ve uluslararası zincirlerin şubeleri cadde boyunca uzanıyor. Mariahilfer Strasse’nin yan sokaklarında, her biri kendine özel ürün çeşitlerine sahip olan genç nesil markaları sunan çok sayıda küçük dükkan yer alıyor. Bunun güzel bir örneğini Werkprunk, Wabisabi, A&C Store, Elke Freytag, Ozelot gibi dükkanlarıyla ve ayrıca genç Avusturyalı moda kültürünün bir showroom’u olan AFA Offspace ile modanın ana akımına uzak duran şık bir moda caddesine dönüşmüş olan Lindengasse oluşturuyor. Buradan da kafe ve barıyla birlikte konsept mağaza Sneak In’e, Restaurant Ulrich’e ve Erich Bar’a, harika bir vegan dondurmacısı olan Eissalon eganista’ya ve vejetaryen restoran Tian Bistro’ya doğru bir yolculuğa çıkmaya tam anlamıyla değiyor.
Shopping Lindengasse: https://www.wien.info/en/lifestyle-scene/trendy/lindengasse
Alışveriş gezisinden sonra da Zollergasse ve Kirchengasse arasındaki çok sayıda popüler mekandan birine uğranabilir. Örneğin alt kültür çevrelerinin buluşma yerleri Europa ve Liebling, Vietnam yemekleri yiyebileceğiniz Sapa ya da hakiki bir barista kahvesi sunan Kaffemik gibi. Ayrıca hamburger yemek için Weinschenke, soya burger için Swing Kitchen, bir kiş yemek için Le Troquet, geç bir kahvaltı için Figar ya da soğuk içecekler içmek için Agent Oscar ya da R&Bar da var. Yine buranın birkaç adım ötesinde Schadekgasse 12, futuregarden, Miranda Bar, Otto Bauer ve Elektro Gönner adlarında, minimalist mimariye sahip ve nezih müşteriler tarafından tercih edilen beş mekan yer alıyor. Gözde mekânların başında da Louisiana’dan ilham alan If Dogs Run Free barı, retro kulüp Wellmann ve Zum Gschupftn Ferdl und Puff geliyor. Geceyi bitirmenin en güzel fikirlerini ise dans kulübü Jenseits, Die Parfümerie ya da Chaya Fuera’ya uğramak oluşturuyor. Hotel am Brillantengrund’a gidenler ise geceleyin turntable başında duran DJ’lerden birine, sabahleyin otelde brunch yaparken rastlayabilirler.
Gustav Klimt ve Viyana’da Modernizmin Doğuşu
Gustav Klimt (1862-1918) modern resim sanatının biçimlenmesinde önemli rol oynadı ve Jugendstil üslubunu dünyaca üne kavuşturdu. Bu resim dehasının tabloları, en başta da dünyanın en ünlü tablolarından biri olan “Öpücük”, yeni bir çağın başlangıcının simgeleri olarak değerlendirilir. Viyana müzelerinde ve kültür merkezlerinde Klimt’in çok sayıda eseri sergilenir.
1900 yılının Viyana’sında kültürün tüm alanlarındaki en üstün eserler bir araya gelmişti. Edebiyatta, güzel sanatlarda, mimarlıkta ve müzikte yenilikler ve çığır açan eserler eşi görülmemiş bir yoğunlukta ve hızda ortaya çıktı. 1910 yılında Viyana iki milyon nüfusuyla dünyanın beşinci büyük şehri ve Orta Avrupa’nın tartışmasız kültürel merkeziydi. Gustav Klimt de bu yükseliş ve değişim döneminin sanat ile bilimdeki keşif ve gelişmelerini tablolarında ölümsüzleştirdi.
Klimt’in eserleri, sanatsal olarak “Ringstrasse dönemi” adıyla bilinen 1857-1914 yıllarından soyut sanat döneminin başlangıcına kadarki zamanı yansıtır. 19. yüzyılın sonlarına damgasını vuran Viyanalı ressam Hans Makart’tan etkilenen Klimt, kardeşi Ernst ve dostu Franz Matsch ile beraber Ringstrasse üzerindeki bazı binaları süsleyecek resimler yapma görevini üstlendi. Bu şekilde Viyana Sanat Tarihi Müzesi’nin ve Burgtheater’in merdiven sahanlıklarını dekore ettiler. Klimt’in daha sonraki çalışmaları ve daha sonraki yıllarda geliştirdiği üslubu da kendisinden daha genç olan çağdaşları Egon Schiele ve Oskar Kokoschka’nın sanat yoluna öncülük etti.
Secession ve Viyana Atölyesi
Gustav Klimt ve sanatçı arkadaşları tarafından 1897 yılında, çağın gerisinde kalan sanat anlayışını “protesto” etmek amacıyla kurulan “Wiener Secession“ adlı sanat derneği, günümüzde bile gözle görülen sonuçlar yarattı. Mimar Otto Wagner’in yanında çalışan Joseph Maria Olbrich tarafından tasarlanan yeni sergi binası, “Secession”, üzerinde yazan slogan “Çağa, kendine ait sanat, sanata özgürlük” yazısıyla bilinir. Klimt, bu bina için Beethoven kabartmasını tasarlamış.
Secession akımının kurucularından biri de mimar Josef Hoffmann’dı. Sanatçılar, Brüksel’deki Palais Stoclet ile dünyanın en önemli Jugendstil eserlerini yarattılar. Klimt, ayrıca 1903 yılında Hoffmann ve Kolo Moser tarafından kurulan ve tasarımcılık anlayışını kalıcı bir şekilde değiştiren Viyana Atölyesi (Wiener Werkstaette) üzerinde de büyük etki yarattı. Bu sanatçıların ve çağdaşlarının çalışmalarının izleri, Viyana’nın sadece müzelerinde ve koleksiyonlarında yer almakla kalmazlar, ayrıca şehrin görünümüne de damgasını vururlar.
Yüzyıl dönümünde toplumsal yapı da büyük bir dönüşüm geçirdi. Klimt’in kadın tasvirlerinden özgüvenli bir burjuvazinin yükselişini takip etmek mümkündür. 1898’de yarattığı Sonja Knips tablosuyla Klimt zengin Viyanalı büyük burjuvazinin portrecisi haline geldi. Klimt tarafından yaratılan Fritza Riedler ve Adele Bloch-Bauer (dünyanın en pahalı tablolarından biri) tabloları, tıpkı bağımsız ve modern bir kadın olan hayat arkadaşı Emilie Flöge’nin portresi gibi günümüz sanatseverlerini de büyülemeye devam ediyor.
Gustav Klimt Viyana’da
Viyana, 2018 yılında ölümünün yüzüncü yılı dolayısıyla Gustav Klimt’i şehrin büyük müzelerinde ve birçok başka kurumunda özel sergilerle anacak (www.wienermoderne2018.info). Ayrıca 2018 yılının Viyana Modernizm Sanat Teması Yılı olması dolayısıyla da Klimt’in çok sayıda eseri, özellikle de sanat hayatının ilk dönemlerine ait eserleri, Viyana’da sürekli gösterimde olacak.
Albertina
Viyana Albertina Müzesi görsel koleksiyonunda Gustav Klimt’in yaklaşık 170 resmi yer alıyor. Bunlar arasında sanatçının önemli alegorik tablolar ve portreler için yaptığı birkaç figür etüdü dizisi de yer alıyor. Klimt’in “Gümüşçünler (su perileri, sirenler)” adlı tablosunun orijinali Albertina’da görülebilir. Gümüşçünler, sergi koleksiyonu içerisinde Claude Monet’nin Nilüfer Göleti’nin karşısında duracak. İki eser de 1900 yılı dolaylarında büyük rağbet gören su temasının çeşitlemeleridir. Klimt’in narin çizimlerinin kopyaları da müzenin görkemli salonlarında sergileniyor.
Albertinaplatz 1, 1010 Wien, www.albertina.at
Belvedere
Belvedere Müzesi, 24 eserle dünyaca ünlü sanatçının en geniş yağlı boya tablo koleksiyonuna sahip. Bunlar arasında ustanın altın dönemine ait iki şaheseri Öpücük (Aşıklar) ve Judith de bulunuyor. Ayrıca Sonja Knips, Fritza Riedler ve Johanna Staude’nin ünlü portreleri ve çok sayıda manzara resmi ve alegorik tasvir de koleksiyona dahil. Klimt’in otografik bir taslak defteri ve Viyana Secession binasının anıtsal Beethoven kabartması da Belvedere müzesinin hazineleri arasında. Gustav Klimt’in şaheserleri 2018 yılında koleksiyonun Yukarı Belvedere binasında yeniden düzenlenmesi vesilesiyle yeni bir ışık altında ve yeni bir bağlam içerisinde görülebilecek. Bu arada görme engellilere “Öpücük” tablosunun bir dokunma kabartması sunuluyor.
Oberes Belvedere, Prinz-Eugen-Straße 27, 1030 Wien, www.belvedere.at
Burgtheater
Gustav Klimt, kardeşi Ernst ve dostu Franz Matsch ile birlikte Burgtheater’in merdiven sahanlıklarındaki göz alıcı tavan resimlerini yarattı. Bu resimlerde örneğin Taormina’daki antik tiyatro, Shakespeare’in Romeo ve Jülyet’inin son sahnesiyle birlikte Londra’nın ünlü Globe tiyatrosu tasvir edilir. Arka planda da ressam, kendini ve iki meslektaşını ölümsüzleştirmiş. Bu tavan resimlerinin paha biçilmez taslak çizimleri ancak 1990 yılında Burgtheater’in tavan arasında bulundu. Bunlar da restore edildikten sonra Burgtheater müzesinin Klimt Salonu’nda sürekli olarak sergileniyorlar. Rehberli turlarda ve akşamları tiyatro ziyareti dolayısıyla görülebilir.
Universitätsring 2, 1010 Wien, www.burgtheater.at
Klimt-Villa
Gustav Klimt, 1911’den 1918’deki ölümüne kadar 13. Viyana’daki bir villayı atölye olarak kullandı. Bu atölye tekrar canlandırıldı ve halka açıldı. Klimt bahçe içinde başlangıçta üst katı olmadan inşa edilen binayı son yaratım döneminde atölyesi olarak kullandı. Binanın zemin katındaki dönemin atölyesi, o zamana ait tariflere ve resimlere göre tüm ayrıntılarıyla orijinal haliyle yeniden yaratıldı. Böylece Klimt’in içerisinde yaşadığı ve çalıştığı ortam, atmosferiyle ve içeriğiyle yaşanabilir kılınmak istendi. Bu amaçla kabul odasının ve atölyenin mobilyaları Moritz Naehr’e ait fotoğraflardan ve bazı eşyaların (örneğin halının) günümüze kalmış orijinal desenlerinden yararlanılarak yeniden yaratıldı. Atölyenin diğer odalarında ise Klimt’in bu döneminde önemli rol oynayan modeller ve “müşterisi” hanımlar hakkında bilgiler aktarılıyor.
Feldmühlgasse 11, 1130 Wien, www.klimtvilla.at
Kunsthistorisches Museum Wien
Gustav Klimt, kardeşi Ernst ve Franz Matsch, 1890 yılında Sanat Tarihi Müzesi’nin görkemli merdiven sahanlığındaki kemer ve sütunlar arasındaki dar duvar bölümlerinin dekorasyonuyla görevlendirildiler. 40 adet köşe yüzey ve sütun arası resimlerin on biri Gustav Klimt tarafından tasarlandı, diğerleri kardeşi Ernst’e ve arkadaşı Franz Matsch’a ait. Resimlerin tamamı sanatın ve sanat mesleğinin eski Mısır’daki ilk yıllardan yakın zamana kadarki tarihini canlandırıyor. Klimt’in Jugendstil’in sembolizmine yönelmesinin ilk belirtilerini de barındıran bu resimlerle Gustav Klimt, yüzyıl dönümündeki dünyaca ünlü eserlerinin kilit öneme sahip olanlarını yaratmış oldu.
Maria-Theresien-Platz, 1010 Wien, www.khm.at
Leopold Museum
Viyana’nın müzeler semtindeki Leopold Müzesi sürekli değişen heyecan verici geçici sergilerinin yanında sadece dünyanın en geniş kapsamlı ve en önemli Egon Schiele koleksiyonunu barındırmakla kalmıyor, ayrıca Gustav Klimt’in öne çıkan bazı şaheserlerine de ev sahipliği yapıyor. Klimt’in herhalde en önemli figüratif resmi olan “Ölüm ve Hayat” alegorisi ve ayrıca “Gölette bir sabah” ve “Atter Gölü Kıyısında” adlı manzara resimleri, müzenin daimi “Viyana 1900” sergisinin birer parçası. Leopold Müzesi koleksiyonunda Gustav Klimt’in önemli bazı çizimleri de bulunuyor. Sürekli serginin bir başka öğesini, Klimt’in 1911 yılına kadar kullanmaya devam ettiği Josefstaedter Sokağı’ndaki atölyesinin kabul odasının rekonstrüksiyonu oluşturuyor. Atölyenin Josef Hoffmann’ın yaratmış olduğu ve Ernst Ploil’in koleksiyonundan müzeye cömertlikle ödünç vermiş olduğu orijinal mobilyaları, müzeyi gezenlere yüzyıl dönümünün atmosferini bizzat hissetme fırsatını sunuyor.
Viyana hakkında daha fazla bilgi için: https://www.wien.info/en
MuseumsQuartier, Museumsplatz 1, 1070 Wien, www.leopoldmuseum.org
Burggarten, Burgring, 1010 Wien, www.bundesgaerten.at
Volksgarten, Dr.-Karl-Renner-Ring, 1010 Wien, www.bundesgaerten.at
Schlosspark Schönbrunn, Schönbrunner Schlossstraße, 1130 Wien, www.schoenbrunn.at
Naschmarkt, Rechte Wienzeile, Linke Wienzeile, Kettenbrückengasse, 1060 Wien, www.wienernaschmarkt.eu
Café Ansari, Praterstraße 15, 1020 Wien, www.cafeansari.at
Café Else, Heinestraße 36, 1020 Wien, www.cafeelse.at
Campus WU, 1020 Wien, www.wu.ac.at/universitaet/
Das Campus, Welthandelsplatz 1, 1020 Wien, www.dascampus.at
Eissalon Leones, Praterstraße 16, 1020 Wien, www.leones.at
Fluc & Fluc_Wanne, Praterstern 5, 1020 Wien, www.fluc.at
Library Cafe, Welthandelsplatz 1, 1020 Wien, www.library-cafe.at
Mochi, Praterstraße 15, 1020 Wien, www.mochi.at
Mochi Ramen Bar, Vorgartenmarkt Stand 12 & 29, 1020 Wien, www.mochi.at
Nykke, Welthandelsplatz 1, 1020 Wien, www.nykke.at
o.m.k, Praterstraße 16, 1020 Wien, www.o-m-k.at
Pratersauna, Waldsteingartenstraße 135, 1020 Wien, www.pratersauna.tv
If dogs run free, Gumpendorfer Straße 10-12, 1060 Wien, www.ifdogsrunfree.com
Heuer am Karlsplatz, Kunsthalle Wien, Treitlstraße 2, 1040 Wien, www.heuer-amkarlsplatz.com
Café Leopold, Museumsplatz 1, 1070 Wien, http://cafeleopold.wien
Volkstheater Rote Bar, Neustiftgasse 1, 1070 Wien, www.volkstheater.at
Adria Wien, Obere Donaustraße 97-99, 1020 Wien, www.adriawien.at
Flex, Donaukanal (Abgang Augartenbrücke), 1010 Wien, www.flex.at
Grelle Forelle, Spittelauer Lände 12, 1090 Wien, www.grelleforelle.com
Klyo, Uraniastraße 1, 1010 Wien, www.klyo.at
Motto am Fluss, Franz-Josefs-Kai (Schwedenplatz), 1010 Wien, www.mottoamfluss.at
Strandbar Herrmann, Herrmannpark bei der Urania, 1010 Wien, www.strandbarherrmann.at
Summerstage, Roßauer Lände 17, 1090 Wien, www.summerstage.at